Editor-in-Chief Hatice Kübra Elçioğlu Vice Editors Levent Kabasakal Esra Tatar Online ISSN 2630-6344 Publisher Marmara University Frequency Bimonthly (Six issues / year) Abbreviation J.Res.Pharm. Former Name Marmara Pharmaceutical Journal
Journal of Research in Pharmacy 2012 , Vol 16 , Num 3
Herbal medicines in the pharmacies in Turkey
Sevda Süzgeç-Selçuk1, Seda Eyisan2
1Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmakognozi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
2Eczacı, Avcılar, İstanbul, Türkiye
DOI : 10.12991/201216396

Summary

Bu çalışmada, 2012 yılında Türkiye'deki eczanelerde bulunan, Sağlık Bakanlığı ruhsatlı bitkisel ilaçlar incelenerek; formülasyonunda aktif bileşik olarak standardize edilmiş bitkisel drog ekstresi veya drog preparatları bulunan müstahzarlar ele alınmıştır. Bitkilerden kimyasal işlemler sonucu elde edilen, bitkisel kaynaklı saf bileşikler (atropin, morfin, efedrin vb.) bitkisel ilaç olarak değerlendirilmediklerinden, bu çalışma kapsamına dahil edilmemiştir. Bu kapsamda, bitkisel ilaçların içeriğindeki; bitkilerinin kullanılan kısımları (drog), etken maddeleri, etki ve kullanılışları incelenmiştir. İncelenen bu bitkiler: Aesculus hippocastanum L., Amygdalus communis L., Allium sativum L., Camellia sinensis (L.) Kuntze (Thea sinensis L.), Capsicum annuum L., Cassia acutifolia Del. (C. angustifolia Vahl.), Centella asiatica L., Cimicifuga racemosa L., Cola nitida (Vent.) Schott & Endl., Eucalyptus globulus Labill., Foeniculum vulgare Miller, Ginkgo biloba L., Hamamelis virginiana L., Harpagophytum procumbens DC, Hedera helix L., Lavandula angustifolia Miller, Mentha piperita L., Passiflora incarnata L., Pelargonium sidoides DC., Pinus brutia Tenn., Populus sp., Rheum officinale Baill., Ricinus communis L., Serenoa repens (W. Bart.) Small, Silybum marianum L., Thymus vulgaris L., Triticum aestivum L., Valeriana officinalis L, Vitex agnus-castus L., Vitis vinifera L., Zingiber officinale (Roscoe)' dir. Sonuç olarak, 2012 yılında Türkiye eczanelerinde Sağlık Bakanlığı ruhsatlı 44 tane bitkisel ilaç tespit edilmiştir.

Introduction

Doğal kaynakların tedavide kullanılması insanlık tarihiyle birlikte başlamıştır. Bitkilerin hastalıkların tedavisinde kullanıldığı ile ilgili en eski kayıtlar Çin, Hint ve Kuzey Afrika medeniyetlerinden kalan yazılı kaynaklara kadar uzanmaktadır. Günümüze bakıldığında, sentetik ilaçların ilaç endüstrisinde önemli bir payı olmakla birlikte, doğal ilaç etken maddeleri ve doğal bileşiklerden yola çıkılarak üretilen ilaçlar, günümüzde kullanılmakta olan ilaçların yaklaşık %50'sini oluşturmaktadır[1-4]. 1981-2006 arasında geliştirilen ilaçların kökenleri incelendiğinde %32'sinin doğal ya da yarı sentetik olduğu, buna ilaveten yeni geliştirilen ilaçların ayrıca %17'sinin de doğal ürünlerin kromoforları esas alınarak geliştirilen ilaçlar oldukları görülmüştür. Yeni geliştirilen ilaçların neredeyse yarısının doğal kaynakları esas alması ilaç geliştirme çalışmalarını hızla doğaya yönlendirmektedir[5].

Bitkisel ilaçların kalite kontrolü, üretimleri ve güvenilirlikleri ile ilgili birtakım kılavuzlar Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hükümetler, akademisyenler ve klinisyenlerin oluşturduğu panellerde hazırlanmıştır. Kılavuzların birçoğunda Farmakope monografları esas alınmıştır. Bitkisel ilaçlarla ilgili ilk yasal düzenleme Dünya Sağlık Örgütü'nün 1986 yılındaki 4. Uluslararası İlaç Ruhsatlandırma Otoriteleri Konferansında (ICDRA) gündeme alınmıştır[6].

WHO tarafından 1991 yılında Cenevre toplantısında yapılan tarife göre bitkisel ilaç (Herbal Medicinal Products, Phytopharmacotherapeutic, Phytomedicines, Herbal Medicines); bitkisel drog veya karışımlarını olduğu gibi veya değişik preparatları halinde etkili kısım olarak taşıyan bitmiş, etiketlenmiş, tıbbi ürünler veya müstahzarlarıdır. Bu ürünlerde terapötik etkinliği olduğu kabul edilen aktif maddeler ve miktarları uygun analitik metodlar kullanılarak tanımlanmalıdır. Bitkisel ilaçlarda da, konvansiyonel ilaçlarda aranan kalite, güvenirlilik ve etkinlik şartlarının bulunması istenir[7,8].

Dünya Sağlık Örgütü 2000 yılında bitkisel ilaç tanımını şu şekilde vermektedir: “Bitkilerin kök, yaprak, çiçek, kabuk, tohum gibi kısımları veya bu kısımlardan hazırlanan ekstreler (sulu veya alkollü) ya da bitkilerden bir işlem sonucu elde edilen materyaller (uçucu yağ, sabit yağ, reçine, oleoresin, balsam)''. Bitkilerden kimyasal işlemlerle elde edilen saf bileşikler bu tanım dışında kalmaktadır. Dolayısıyla atropin, morfin, kodein, kinidin, kafein veya efedrin gibi bitkisel kaynaklı (bir kısmı artık sentez yoluyla elde ediliyor) saf bileşenleri taşıyan formülasyonlar bitkisel ilaç olarak değerlendirilmemektedir. Buna karşılık, bitki parçaları veya ham ya da saflaştırılmış ekstreler ile hazırlanan ilaçlar ‘'bitkisel ilaç'' olarak değerlendirilmektedir[9].

Bitkisel droglar bitkisel orijinli hammaddelerdir. Bitkisel droglar (Herbal Drugs, Herbal Substances), tıbbi bir bitkinin tedavi amacıyla kullanılan kısımları (yaprak, çiçek, kök, kabuk, meyva, topraküstü kısımlar), bu kısımlardan hazırlanan özütler (sulu veya alkollü) veya bu kısımların bir işleme tabi tutulmasıyla kazanılan (uçucu yağlar, sabit yağlar, reçineler, balsamlar vb.) ürünlerdir[10].

Bitkisel Drog Preparatları (Herbal Drug Preparations, Herbal Preparation), bitkisel droglardan bir işlem (toz etme, ekstraksiyon, sıkma, fraksiyon, yoğunlaştırma veya fermantasyon) sonucu elde edilen bitkisel ilaç hammaddeleridir. Bu maddeler toz edilmiş droglar, ekstreler, tentürler, uçucu yağlar ve usarelerdir.

Ekstreler, spesifikasyonları Farmakope monograflarına uygun olan bitkisel droglardan çözücüler kullanılarak yapılan tüketmeler sonucu hazırlanan etken bileşik veya bileşikleri ya da belirleyici bileşikleri çözünmüş halde bulunduran sıvı, yarı katı, yumuşak veya kuru ekstrelerdir[6].

Bitkisel tıbbi ürün, etken maddeleri bir veya daha fazla bitkisel drogdan veya bitkisel drog preparatlarının kombinasyonundan oluşan, uygun bir farmasötik formda ve belirli bir dozda hazırlanmış, ağızdan kullanılan tıbbi ürünlerdir.

Fitofarmakalar (Fitofarmasötikler), farmakopelerde kayıtlı bitkisel drog veya standardize ekstrelerden hareketle ve belirli bir endikasyona yönelik olarak uygun bir farmasötik formda ve belirli bir dozda hazırlanmış, ağızdan kullanılan ürün veya müstahzarlardır. Fitofarmakalar (Fitofarmasötikler), çağdaş fitoterapi uygulamalarında kullanılan bitkisel ilaçlar olup Avrupa Birliği belgelerinde “Herbal Medicinal Product” olarak yer alırlar. Bu tip ürünlerin hazırlandığı tıbbi bitkiler ve/veya bitkisel droglar üzerinde yeterli sayıda klinik çalışma bulunur.

Fitoterapötikler, farmakopelerde kayıtlı bitkisel droglar veya standardize ekstrelerden hareketle ve minör bir endikasyona yönelik olarak uygun bir farmasötik formda ve belirli bir dozda hazırlanmış ağızdan kullanılan ürün veya müstahzarlardır. Fitoterapötiklerin hazırlandığı tıbbi bitkiler ve bitkisel droglar üzerinde henüz yeterli sayıda klinik çalışma yoktur. Bu nedenle de fitoterapötiklerin kullanımları geleneksel tıbba dayanan ve sadece minör endikasyonlar için izin verilen ürünlerdir. Avrupa birliği tarafından kabul edilen 2004/24/EC sayılı kararda da AB ülkelerinde en az 15 yıldan bu yana (diğerlerinde en az 30 yıl) tıbbi kullanımda olduğu kanıtlanan ürünler için klinik denemelere gerek olmadığı vurgulanarak, geleneksel tedavide uzun yıllar kullanılan tıbbi bitkilerin güvenirliliğine atıf yapılmaktadır. Ancak, bu durumda dahi üreticiler yetkili otorite (Sağlık Bakanlığı) tarafından düzenlenmiş olan bir üretici ruhsatına sahip olmak; iyi üretim uygulamaları (GMP) kurallarına uymak ve gerekli olan tüm fizikokimyasal, biyolojik ve mikrobiyolojik testleri sunmak zorundadırlar[10].

Çeşitli hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için bitkisel ilaçlar çok eski zamanlardan beri kullanılmıştır. Diğer taraftan bitkisel ilaçların insan sağlığı üzerindeki etkisi son derece önemlidir. Bitkisel ilaçlar için standartlar dünya çapında geliştirilmekle birlikte, ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Bu ilaçların yasal düzenlemesi her ülkede aynı değildir. Genellikle bitkisel ilaçlar ile ilgili doğal ve güvenli olduğu inanışı yaygındır, fakat ciddi reaksiyonlara neden olabilirler[11].

Bitkisel ilaçların yan etkilerinden tamamen arınmış olduğunu düşünmek son derece yanlıştır. Bitkisel ilaç kullanımının iyikontrollü, randomize klinik çalışmalarda istenmeyen yan etkilerinin mümkün olduğunu ortaya koyan çalışmalar bulunmaktadır. Birçoğunun alerjik reaksiyonlar gibi ciddi yan etkileri vardır. Diğer bitkisel ilaçlar ya da konvansiyonel ilaçlar ile etkileşimleri doğrudan toksik etkilere neden olabilir[11,12]. Tüm bitkisel ilaçlar birden fazla etken madde karışımı içerdiği için, açıkça bitki-ilaç etkileşimleri olasılığını artırır. Ayrıca, bitkisel ürünleri kullanan kişiler mutlaka kendi doktor veya eczacısına danışarak kullanmalıdır[13].

Dünya Sağlık Örgütü onaltı binin üzerinde şüpheli bitkisel vaka rapor etmiştir. En sık bildirilen yan etkiler; hipertansiyon, hepatit, yüz ödemi, anjiyo ödem, konvülsiyonlar, trombositopeni, dermatit ve ölümdür[11].

Kadın Hastanesi İlaç Bilgi Merkezi (Royal Women's Hospital Drug Information Centre), bitkisel ilaçların güvenliği ile ilgili belgelenmiş yeterli bilgi olmadığından, hamilelik veya emzirme döneminde bu tür ürünlerin kullanımını önermemektedir. Hamilelik veya emzirme dönemindeki kişiye bir bitkisel ilacın önerilmesi durumunda, ilacın anne ve bebek sağlığı için güvenli olup olmadığı hakkında mutlaka uzmana danışılmalıdır. Hamileliğin ilk üç aylık döneminde bitkisel ilaç kullanmaktan olabildiğince kaçınmak gerekir[14]. Buna rağmen Batıda yapılan birçok çalışmada hamilelikte bitkisel ilaç kullanımının oldukça sık olduğu belgelenmiştir (Birleşik Krallık %56, İtalya %48, Norveç %36). Avrupa'da yapılan çalışmalar, bitkisel ilaçların yaygın olarak gebeliğe bağlı şikayetler ve akut hastalıklar için kullanıldığını göstermiştir. Hamilelik sırasında bitkisel ilaç kulanımının yaygınlığı ABD'de %4-45, Avustralya'da %12-62 arasında değişmektedir[15].

Bitkisel ilaçların insan sağlığı üzerindeki etkisi son derece önemlidir. Çeşitli hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için bitkisel ilaçlar çok eski zamalardan beri kullanılmıştır[11]. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bitkisel ilaç veya doğal ürünlere ve bunlarla tedavilere giderek artan bir ilgi görülmektedir. Bu çalışmamızda, Sağlık Bakanlığı ruhsatlı bitkisel kaynaklı ilaçlar ile içeriğindeki bitkiler hakkında bilgi verilmiştir. Böylece Türkiye eczanelerinde bulunan bitkisel ilaçların sayısı ve tedavideki yerinin saptanması amaçlanmıştır.

Methods

Bu çalışmada, RxMediapharma® 2012 esas alınarak, 2012 yılında Türkiye'de üretilen veya ithal edilen modern ilaçlar ve bu ilaçlar içinde yer alan bitkiler incelenmiştir. Bitki formülasyonunda aktif bileşik olarak standardize edilmiş bitkisel drog veya drog preparatlarının kullanıldığı ilaçlar ele alınmıştır. Bitkilerin aktif maddelerinin kullanıldığı ilaçlar (atropin, morfin, efedrin vb) bu çalışma kapsamına dahil edilmemiştir. Bu kapsamda, bitkisel ilaçların içeriğinde yer alan bitkiler, kullanılan kısımları, etken maddeleri, etki ve kullanılışları hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca RxMediapharma® 2012 esas alınarak, bu bitkilerin yer aldığı preparatlar ve içerikleri, bu preparatların hamilelik kategorileri ve bitkilerin preparatlara katılım sayılarının gösterildiği listeler oluşturulmuştur.

Results

Çalışmamızda, 2012 RxMediapharma taranmış ve bu taramalara dayanarak, Türkiye'deki eczanelerde Sağlık Bakanlığı ruhsatlı 44 tane bitkisel ilaç olduğu saptanmıştır. Bitkisel ilaçlar, preparat içerikleri ve bitkisel ilaçların bileşiminde bulunan bitkiler Tablo 1'de verilmiştir. Bu ilaçların bir kısmı eşdeğer ilaç kapsamındadır. Eczanelerde eşdeğer ilaçları bulunan ilk sıradaki bitkisel ilaçlar Ginkgo biloba ekstresi (5 tane) ve Passiflora incarnata ekstresi (5 tane) içeren preparatlar olmuştur[16].

TABLO 1: Türkiye’deki eczanelerde bulunan bitkisel ilaçlar, preparat içerikleri ve bitkisel ilaçların bileşiminde bulunan bitkiler.

2011 yılında Ginkgo biloba ekstresi içeren bitkisel ilaç sayısı 10 tane iken, bu sayının 2012 yılında yarı yarıya düştüğü saptanmıştır. Rxmediapharma 2011 İnteraktif İlaç Bilgi Kaynağı'na göre 42 tane bitkisel ilaç vardır[17].

Bitkisel ilaçların hamilelik kategorileri Tablo 2'de gösterilmiştir. Bitkisel ilaçların bileşimine giren 31 bitki olduğu saptanmıştır. Bitkisel ilaçların bileşiminde yeralan bitkiler ve katılım sayıları da Tablo 3'de verilmiştir.

TABLO 2: Bitkisel ilaçların gebelik kategorileri.

TABLO 3: 2012 Türkiye eczanelerinde bitkisel ilaçlarda yer alan bitkiler ve preparatlara katılım sayıları.

Aşağıda, bitkisel ilaç müstahzarlarında yer alan standardize edilmiş bitkisel ekstrelerin veya bitkisel drog preparatlarının bulunduğu bitkilerin, kullanılan kısımları, etken maddeleri, etki ve kullanılışları ile Türkiye'deki preparatları incelenmiştir.

Aesculus hippocastanum L.
Bitkinin kullanılan kısımları tohumlarıdır (Hippocastani semen).

Etken maddeleri: %3-6 triterpen saponin içerir ve bunların başlıcaları protoessigenin ve barringtogenol C türevlerinden meydana gelmiştir. Triterpen alkol yapısında olan tarakserol, butirospermol α- ve β-amirin, parkeol, steroller içerir. Tohumları ağırlıkça %40–50 oranında nişasta, şeker, protein, yağ asitleri ve aminopurinler içerir. Atkestanesi tohumlarından izole edilen, en önemli triterpenoid saponin bileşenlerinden biri olan ve başlıca kimyasal bileşikleri oluşturan “essin” içermektedir Bunların dışında, flavon glikozitleri (kersetin ve kemferol %0,2-0,3) içerir[18-21]. Etkili bileşik, essindir. Essin, triterpen saponinlerin doğal bir karışımıdır[22]. α- ve β olmak üzere essin 2 formda bulunur. Bunlar erime noktaları, özel rotasyonları, hemolitik indeksleri ve suda çözünürlüklerine göre birbirlerinden ayrılabilmektedir[22,23]. β -essin, karışımın aktif komponenti olarak görülmektedir[24,25].

Etki ve kullanılışı: İçeriğindeki essinden dolayı; ödem ve eksuda oluşumunu engelleyici ve kapiler damarları kuvvetlendirici etkileri vardır.

Aesculus hippocastanum bitkisindeki essin; lökosit aktivasyonun inhibisyonu ile inflamasyonu, hyalürinaz ve elastaz inhibisyonu ile de kılcal damarların geçirgenliğini ve ödemi azaltır. Hemoroid, kronik venöz yetmezlik ve spor yaralanmalarının neden olduğu ödem tedavisinde kullanılır[16].

Çalışmalarda 100–150 mg/gün dozda alt ekstremite venöz volümünü düşürerek, bacaklardaki halsizlik, kaşıntı ve ağırlık hissini azalttığı gözlenmiştir[26].

Prostaglandin sentez inhibisyonu, 5-HT (5-hidroksitriptamin) ve histamin antagonisti etkileri, doku mukopolisakkaritlerin katabolizmalarını azaltmaları ile venotonik ve venoprotektif etkileri ispatlanmıştır[23].

Toplardamarların (ven) tonösünü artırarak onların daralmasını yani kılcal venlerin porlarını daraltarak dokulara sıvı kaçışını engellemektedir. Bu etki sayesinde toplardamar genişlemesi olan varis ve hemoroidlerin tedavisinde ve de kırık, çıkık, burkulma ve darbelerden meydana gelen şişmelerin engellenmesi ve iyileşmesinde şiddetle tavsiye edilmektedir.

Guillaume ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada, essinlerin sıçanlarda 200-400 mg/kg (p.o) ve 1-10 mg/kg (s.c) dozlarda in vitro enzimatik ve non-enzimatik lipit peroksidasyonunu inhibe ederek serbest radikalleri temizlediği tespit edilmiştir[27].

Deneysel olarak β-essin, lökosit aktivasyonu olan plörezili sıçanlarda lökosit göçünü baskılamış, hipoksi ile aktive olan endotel hücrelerinde nötrofillerin yapışmasını engellemiş ve inflamatuar mediatörlerin salınımını azaltmıştır[27].

β-essin anlamlı anti-inflamatuar özelliğe sahiptir[23,24].

Enflamasyonun eksudatif fazında ödemin gelişmesini önlemede etkindir. Bu fazda kapiller permabilitede artış gözlenir[23,28].

Preparatları: enotrex Retard Film Kaplı Tablet, Reparil Gel N.

Allium sativum L.
Bitkinin kullanılan kısımları soğanlarıdır (Alli sativi bulbus).

Etken maddeleri: Allium sativum bitkisinin kullanılan kısımları; soğanıdır ve farmasötik aktivitesinden allisin, ajoen ve S-allil-L-sistein gibi organosülfür bileşikleri sorumludur[29]. Sarımsak uçucu yağının hidrokarbon kısmı kükürtlü içeriğinden dolayı allil olarak isimlendirilir. Uçucu yağında diallil disülfit ayrıca taze sarımsak ekstrelerinde stabil olmayan bir bileşik olan allisin bulunur. Sarımsak kesildiği veya ezildiği zaman alliin, allinaz enzimi vasıtasıyla allisine dönüşmektedir. Bunların dışında karbonhidratlar, kükürtlü bileşikler, protein, lif, serbest aminoasitler, saponinler, fenolik maddeler içermektedir[30].

Etki ve kullanılışı: A. sativum hipertansiyon, hiperlipidemi, koroner kalp rahatsızlıkları, vasküler değişiklikler, ateroskleroz, damar tıkanıklığı ve postmiyokardiyal damar tıkanıklığında mortalite oranının indirgenmesinde etkilidir. Dünya Sağlık Örgütü'nün yayınladığı monografa göre sarmısak hiperlipidemi tedavisinde diyette yapılan düzenlemeye yardımcı ve yaşa bağlı vasküler aterosklerotik değişikliklere karşı etkili olarak tanımlanmıştır. Ayrıca, hafif hipertansiyonda da etkili olabileceği bildirilmiştir[31].

Sarımsak tozunun genel immün sistem ve fagositoz üzerine pozitif etkileri olduğu belirlenmiştir. Sarımsak tozu, geriatrik popülasyonda 3 ay boyunca oral olarak kullanıldığında (600 mg/ gün); periferal granülosit oranının artığı gözlemlenmiştir[32].

Komisyon E sarımsağı hiperlipidemi (hiperkolesterolemi) ve aterosklerozun tedavisi için onaylamıştır. Hazımsızlık, kronik barsak infeksiyonlarında kullanılır. Antitrombositer etkisi de vardır.

Sarımsak ekstreleri ve sarımsak eterik yağı çok sayıda gram pozitif ve gram negatif bakterilere karşı etkilidir[33].

Preparatları: Cirkulin Sarımsak Draje, Inod'Ail Sarımsak Kapsül

Amygdalus communis L.
Tohumlarından elde edilen sabit yağı kullanılır (Amygdale oleum).

Etken maddeleri: Badem tohumu protein, selüloz ve sabit yağ (%55) taşımaktadır. Etkili bileşiği sabit yağıdır[34].

Etki ve kullanılışı: Dahilen müshil (özellikle bebeklerde), haricen ise yumuşatıcı ve yara iyi edici olarak kullanılır. Haricen yara ve yanıklara sürülür[34].

Preparatları: Balmandol Tıbbi Yağ Banyosu

Camellia sinensis (L.) Kuntze (Thea sinensis L.)
Bitkinin kullanılan kısımları yapraklarıdır (Theae folium).

Etken maddeleri: Metil ksantinler (%4 kafein, teofilin, teobromin), flavon bileşikleri, tanenler (epigallokateşin 3-gallat, epikateşin gallat, epikateşin), proantosiyanidin türevleri, saponinler, klorojenik ve kafeik asit taşır[35,36].

Etki ve kullanılışı: Kafeinden dolayı uyarıcı, flavonlarından dolayı diüretik, tüm fenolik bileşiklerinden dolayı antioksidan, tanenlerinden dolayı astrenjan ve diyareye karşı etkilidir. Son yıllarda yapılan araştırmalarda yağ emilimini azalttığı bildirilmiştir[37]. Bu etkisinden dolayı uyarıcı, diüretik, yağ emilimini azaltan, yağ yıkımını arttıran, metabolizmayı hızlandıran, açlık-susuzluk hissini azaltan bitkisel ürünlerin bileşimine girmektedir[37,38].

Preparatları: Activin T Tablet

Cassia acutifolia Del., Cassia angustifolia Vahl.
Bitkinin kullanılan kısmı yapraklarıdır (Sennae folium).

Drog: Sennae folium

Etken maddeleri: Ana etkili bileşikleri; sennozit A ve B (%2,5 ) bileşikleridir. Az miktarda diantron diglikozit, monoantrokinon glikozit ve aglikon içermektedir[39]. Rein, krizofanol ve aloe-emodin gibi antrasen türevlerinin yanısıra karbonhidratlar ve flavonoitler (isoramnetin ve kemferol) taşır[40].

Etki ve kullanılışı: Kalın bağırsağa etkili müshildir ve kabızlığa karşı kullanılır[38].

Preparatları: Eucarbon Tablet, Sennalax Tablet, Senokot Tablet.

Capsicum annuum L.
Bitkinin kullanılan kısımları kurutulmuş olgun meyvalarıdır (Capsici fructus).

Etken maddeleri: Kapsaisinoitler (kapsaisin, dihidrokapsaisin, nordihidrokapsaisin, homokapsaisin), uçucu yağ, karotenoitler taşır. Kapsaisin çok acı lezzetli ve tahriş edicidir[36,38].

Etki ve kullanılışı: Rubefiyan etkisinden dolayı haricen romatizma, lumbago, burkulma tedavisinde kullanılır. Dahilen sindirimi uyarıcı ve dispepsiye karşı etkilidir[38].

Preparatları: Algo-wax Pomad.

Centella asiatica L.
Bitkinin kullanılan kısmı topraküstü kısımlarıdır (Centellae asiaticae herba).

Etken maddeleri: Aminoasitler, flavonlar (kersetin, kemferol), triterpenik saponinler (madekasik asit, asiatik asit ve asiatikozid) taşır[38]. Etkili bileşik olarak; madekasik asit, asiatik asit ve asiatikozit içerir[41].

Etki ve kullanılışı: Bitkinin kök ve toprak üstü kısımları haricen; akne (Acne vulgaris), deri iltihapları, 1. derece yanıklar, keloid ve hipertrofik nedbe profilaksisinde kullanılır[16].

Centella asiatica (Gotu kola) bitkisinin kurutulmuş topraküstü kısımlarından hazırlanan tentür haricen kompres şeklinde akne tedavisinde kullanılır.

Yara iyileştirici ve sikatrizan etkilidir. Cerrahi yaraların ve hafif yanıkların tedavisinde ve bacaklardaki venöz ülserlerin tedavisinde yardımcı olarak haricen kullanılır[38].

Centella asiatica ekstresi deri üzerine re-epitelizasyon etki gösterir. Bitki kollajen sentezini arttırır ve fibroblast hücrelerinin proliferasyonunu destekler. Sıçanlar üzerinde yapılan bir çalışmada asiatik asitin fibroblast proliferasyonu ve kollejen sentezini artırdığı saptanmıştır. C. asiatica bitkisinden izole edilen asiatikozitin yara iyi edici etkisi, normal ve ertelenmiş tip yara modellerinde in vivo ve in vitro olarak denenmiş ve asiatikozitin de kollajen miktarını ve epitelizasyonu arttırdığı tespit edilmiştir. C. asiatica bitkisinden elde edilen sulu ekstrenin korneal epitel yaralanmalarda da etkili olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca bitkinin etanol ekstresi de yara iyileştirici aktivite göstermektedir[42-44].

C. asiatica bitkisinin antioksidan savunma sistemi üzerine koruyucu etkisi vardır. Buna bağlı olarak, adriamisin kaynaklı kardiyomiyopatide ve yaşa bağlı nörolojik bozukluluklarda kullanılmaktadır[45].

C. asiatica bitkisinin yara iyileştirici etkisi; yapısında bulunan asiatik asit, asiakozit ve madekasik asit isimli üç triterpene bağlıdır[,47].

Yapılan bir çalışmada; travma sonrası oluşan yaralara asiatikozit uygulanmış; sonucunda bir sikatrizan ajanı olarak ampütasyonu önlediği belirlenmiştir[48].

Preparatları: Madecassol Merhem

Cola nitida (Vent.) Schott & Endl.
Bitkinin kullanılan kısımları tohumlarıdır (Colae semen).

Etken maddeleri: Ksantin alkaloitleri (kafein, teobromin), tanenler (kateşin, epikateşin) betain, selüloz, enzim ve protein taşır[36,40].

Etki ve kullanılışı: SSS stimülanı, antidepresan, diüretik, kardiyoaktif ve antidiyareik etkilidir. Depresif durumlarda, melankoli, atoni, bitkinlik, dizanteri, diyare, anoreksi, migren ve spesifik olarak depresif durumlardaki kas güçsüzlüklerinde kullanılır. Ksantin alkaloitleri olan kafein ve tebromin aktif bileşikleridir[40].

Preparatları: Activin T Tablet

Cimicifuga racemosa L.
Bitkinin kullanılan kısımları rizomlarıdır (Cimicifugae racemosae rhizoma).

Etken maddeleri: Triterpenik glikozitler aktein, 26-deoksiaktein, 23-epi-26-deoksiaktein, simisifugosit-H-1, simisifugosit H-2, simigenol, deoksisimisifugosit taşır. Flavonoitler (kemferol, formonentin), fenil propan türevi bileşikleri (kafeik asit, ferulik asit, isoferulik asit, simirasemat A, simirasemat B, simirasemat C, simirasemat D), reçine, tanen, nişasta, müsilaj, oleik asit ve palmitik asit, salisilik asit, gallik asit, butirik asit, fukiik asit, N-metil setisin türevi kinolizidin alkaloitleri taşır[49,50].

Etki ve kullanılışı: Hayvan deneylerinde; Cimicifuga racemosa' da triterpenik glikozitlerin FSH (Folikül Stimüle Edici Hormon) ve prolaktin serum konsantrasyonlarını etkilemezken LH (Lüteine edici Hormon) konsantrasyonunda önemli bir azalmaya sebep olduğu gözlemlenmiştir. LH baskılayıcı etkinin triterpenik glikozitlerden de kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Menopoz dönemindeki hararet ve osteoporozu önler[39,51].

Çocukluk dönemi menstrual bozuklukları, hamilelik şikayetleri, premenstrual sendrom, dismenore, sık görülen kanama düzensizliği, klimater etki, nörovejetatif ve psişik semptomlarda etkili olduğu belirlenmiştir[52-57].

C.racemosa rizomlarından elde edilen ekstre, insan göğüs karsinomu ya da prostat karsinomu hücrelerinde antiproliferatif etkiler gösterir. Bu ekstrenin ayrıca antitümoral bir ilaç olan; Tamoxifen'in proliferasyonu önleyen etkisini artırdığı da ispatlanmıştır[58].

Bilim adamları‚ yumurtalıkları alınmış farelerin kemikleri üzerinde C.racemosa L. kök ekstresinin, östradiol gibi östrojenik etkisinin olduğunu ve ekstrenin kollagen ve osteokalsini artırdığını gözlemlemiştir. Ağrı kesici ve antispazmotik etkilidir. C.racemosa kök ekstresi 25-100 mg/kg dozda oral verildiğinde hem vücut ısısını düşürdüğü hem de ketamin ile desteklenen uyku saatini belirgin bir şekilde uzattığı görülmüştür[59].

C.racemosa'nın rizomlarından hazırlanan metanollü ekstre içeriğindeki (26S)-aktein ve (26R)-aktein antiHIV aktivitesi göstermiştir[50].

C.racemosa rizomlarından elde edilen suda çözünen, glukoz yapısındaki maddelerin arteriyel hipertansiyonu düşürdüğü, kalp sıkışmasını azalttığı tespit edilmiştir[59].

Toprakaltı kısımları balgam söktürücü ve öksürük kesicidir. Astım ve boğmacada da etkilidir[60].

Preparatları: Remifemin Tablet, Remixin Tablet.

Eucalyptus globulus Labill.
Bitkinin kullanılan kısımları yaprakları ve uçucu yağıdır (Eucalypti folium, Eucalypti aetheroleum).

Etken maddeleri: %1.5-3.5 oranında uçucu yağ taşır bu uçucu yağı (Eucalypti aetheroleum) %54-95 oranında ökaliptol (1,8 sineol) yanısıra α-pinen ve p-simen içermektedir. Ellajik tanen ile ursolik asit gibi triterpenler ve flavonoit bileşikler de taşımaktadır[35].

Etki ve kullanılışı: Solunum yolları antiseptiği olup sekretolitik, sekretomotorik, ekspektoran ve spazmolitik etkilidir. Soğuk algınlığı rahatsızlıklarında boğaz ve solunum yolları şikayetlerinde ve bronşitte özellikle uçucu yağından dolayı inhalasyon (buğu) yoluyla yararlanılmaktadır. Burun akıntısı ve burun tıkanıklığına karşı buğu yöntemiyle kullanılmaktadır[38].

Eucalypti folium yapraklarının sıcaksu ekstresinden izole edilen globulusin A ve ökoglobulin'in antioksidan aktivitelerinin yanısıra, antienflamatuar ve antimelanogenik aktiviteye sahip olduğu saptanmıştır[61].

Ökaliptüs uçucu yağının etken bileşikleri antibakteriyel, antifungal, antioksidan ve antihiperglisemik gibi çeşitli biyolojik etkiler göstermişlerdir. Ökaliptus uçucu yağı yiyeceklerdeki mikroorganizmalara karşı da potansiyel antimikrobiyal etki göstermiştir[62,63].

Preparatları: Algo-wax Pomad, Algo-wax Simple Pomad.

Foeniculum vulgare Miller
Bitkinin kullanılan kısımları olgun meyvaları ve meyvalarından elde edilen uçucu yağıdır (Foeneculi fructus, Foeneculi aetheroleum).

Etken maddeleri: Özellikle anetol (%50-70) ve fenkon (%20) açısından zengin uçucu yağ (%2-6) taşır. Uçucu yağında metilkavikol, anisaldehit ve bazı terpenoid hidrokarbonlar (α-pinen, α-fellandren, limonen) içerir. Meyvalar sabit yağ, protein ve flavonoit de içermektedir[35].

Etki ve kullanılışı: Foeniculum vulgare uçucu yağı düz kaslar üzerinde spazmolitik etkilidir; bronş mukozası üzerine sekretomotorik olarak etki eder, iltihap giderici etkiside mevcuttur, solunum yolları rahatsızlıkları, dispeptik rahatsızıklarda kullanılır[38].

Preparatları: Eucarbon Tablet.

Ginkgo biloba L.
Bitkinin kullanılan kısımları yapraklarıdır (Ginkgo bilobae folium).

Etken maddeleri: Diterpenler (ginkgolidler A,B,C,J,M) seskiterpen (bilobalid), triterpen (steroller), flavonoitler (kemferol, kersetin), organik asitler (benzoik asit türevleri, azot taşıyan asitler, kinurenik asitleri, ginkgolik asitler, anakardik asitler) ve diğer bileşikler (kardanoller ve kardoller) içerir[38,64,65].

Etki ve kullanılışı: Ginkgo biloba ekstresi (EGb761), Ginkgo biloba yapraklarının standardize edilmiş ilaç şeklidir[16].

Schwabe Laboratuarları tarafından geliştirilen, G. biloba yapraklarından hazırlanan ve EGb 761 (Extractum Ginkgo biloba 761) olarak adlandırılan ekstre (%22-27 flavonol glikozitleri, %5-7 terpen laktonları, ginkgolitler, içerecek şekilde standardize edilmiş) hafif ve orta şiddetli serebrovasküler yetmezlik durumlarının, birincil dejeneratif demans, vasküler demans ya da her iki formun da bulunduğu zihinsel hastalıkların, periferik arteriyel tıkanıklığın, kulak çınlamasının, vertigo ve astımın tedavisinde kullanılmaktadır[31,66-68].

G. biloba ekstresi (EGb 761) trombosit aktivatör faktörü inhibe eder ve antioksidandır. Vasküler demans'da genel olarak fonksiyonel durum üzerinde ılımlı bir yararı vardır[69].

PAF (platellet aktive edici faktör) antagonisti olması nedeniyle antienflamatuvar etkileri vardır ve inflamatuvar bir hastalık olan irritabl bağırsak sendromunda kullanımıyla ilgili çalışmalar da yapılmaktadır[70].

Demans ve alzheimer hastalığı üzerine etkisini incelemek üzere yapılan çalışmalarda ekstrenin sağlıklı yetişkinlerde ve hafiften orta düzeye hafıza yetersizliği olan yaşlı hastalarda tek doz halinde veya kronik olarak kullanıldığında kısa süreli hafızayı olumlu yönde etkilediği yönünde bulgular elde edilmiştir. Alzheimer hastalığının seyrinin yavaşlatılmasında antioksidan olarak kullanılır[67,68,71].

G. biloba ekstresi, içeriğindeki flavonoitler nedeniyle serbest radikal tutucu özelliğe sahipken, ginkgolidler sayesinde ise kuvvetli platellet aktive edici faktör karşıtı olarak etki gösterir. PAF vücutta, trombosit aktivasyonunu sağlar, nötrofil agregasyonu, süperoksit radikal üretimi, lizozomal enzimleri salınması ve lökotrien sentezini uyarır[72,73].

Preparatları: Gineksin-F Tablet, Gingobil Special Film, Tebokan Fort Damla, Tebokan Fort Film Tablet, Tebokan Special Film Tablet.

Hamamelis virginiana L.
Bitkinin kullanılan kısımları yapraklarıdır (Hamamelidis folium).

Etken maddeleri: Gallik tanen, flavonlar (kersetin, kemferol, kersitrin, isokersitrin), prosiyanidin, fenolik asit (kafeik asit, gallik asit) taşır[38,39].

Etki ve kullanılışı: Astrenjan etkili bu drogdan hazırlanan merhem ve supozituvarlar hemoroid tedavisinde kullanılır. Astrenjan etkisi ile deriye ait yaralanmaları takiben, söz konusu bölgede proteinlerin çökmesini sağlayarak doku büzücü ve kalınlaştırıcı etki gösterir[38].

Hamamelidis folium varis ve hemoroid gibi varikoz damarların semptomatik tedavisinde dahilen de kullanılmıştır. Lokal hemostatik etkisi ile deriye ait yaralanmaları takiben, söz konusu bölgede kanama süresini kısaltır, pıhtılaşma sürecini hızlandırır[74].

Cilt abrazyonu, cilt bakımı, ciltte inflamasyon, hemoroid, pişik ve yara bakımında kullanılır[16].

Preparatları: Hametan Krem, Hametan Pomad.

Harpagophytum procumbens DC.
Bitkinin kullanılan kısımları toprakaltı kısımlarındaki tüberleri ve yan kökleridir (Harpagophyti radix).

Etken maddeleri: Başlıca harpagozit olmak üzere harpagid, 8-p-kumaroilharpagozit gibi iridoit bileşikler (%1-2), fenilpropanoidler (akteozid ve isoakteosid), flavonoitler (kemferol, luteolin), diterpenler, triterpenler, karbonhidratlar (fruktoz, galaktoz, glukoz) ve steroller içerir[40].

Etki ve kullanılışı: Harpagophytum procumbens ekstresi, ağrılı artritte (osteoartrit) ve tendinitte, prevantif ve terapötik etkilidir. Tedavi sonucunda; ağrıların azaldığı görülmüştür ve tedavinin ilk birkaç haftasında birçok hastada semptomların hafiflediği belirtilmiştir[16].

Harpagizitten dolayı iştah açıcı etkisi vardır. Hafif analjezik, antiflojistik, antiaritmik etkilidir. Mide-ince barsak rahatsızlıkları, duodenum enteritisi, karaciğer-safra rahatsızlıkları ve romatizmada kullanılır[38].

Drog, minör artiküler ağrıların ve bel ağrılarının hafifletilmesinde endikedir. H. procumbens üzerinde yapılan in vivo ve in vitro çalışmalarda; antienflamatuar ve analjezik etkinliği olduğu saptanmıştır[75].

Preparatları: Harpadol Kapsül, Harpago Film Tablet.

Hedera helix L.
Bitkinin kullanılan kısımları yapraklarıdır (Hedera helicis folium).

Etken maddeleri: Minimum %3 hederakozit içerir. %2.5-6 oranında, hederagenin, oleanolik asit, 2β-hidroksihederagenin ile bidesmosidik triterpen saponin içerir. Az miktarda taze yapraklarda, α-hederin ve hederagenin-3-O-β-D-glukozit içerir. Ana saponin hederasaponin C (hederakozit C) dir. Diğer hederasaponinler B,D,E,F,H ve I‘dır. İçeriğindeki hederasaponin oranları (C:B:D:E:F:H:I) (1000:70:45:10:40:15:6:5) şeklindedir. 3-O-rutinozit ve 3-O-glukozitleri (isokersitrin ve astragalin) ile kersetin ve kemferol gibi flavonoitler bulunmaktadır. Kafeik asit türevleri ve dihidroksi-benzoikasit gibi diğer fenolleri içerir. Kumarin glikozitleri skopolin ve falkarinon, falkarinol ve 11,12-dihidrofalkarinol taşır. Stigmasterol, sitosterol, kolesterol, kampesterol ve α-spinasterol gibi polisteroller içerir. Metil-etil keton, metil-isobutil keton, trans-heksanal, β-karyofilen, sabinen, α- ve β- pinenden oluşan uçucu yağları (taze yapraklarda %0,1-0,3 oranında) içerir. Ayrıca, hamamiletol, serbest aminoasitler, vitamin, mineral içermektedir[39,76].

Etki ve kullanılışı: Kurutulmuş Hederae helicis folium ekstresinin, solunum yolu hastalıklarındaki terapötik etkisi, içerdiği glikozit saponinlerin sekretolitik özelliklerinden kaynaklanmaktadır[16].

H. helix yapraklarından elde edilen ekstre ekspektoran ve spazmolitik etkilidir[35]. Hederae helicis folium solunum yolu nezlesi ve kronik inflamasyon bronşiyal hastalıkların semptomatik tedavisinde kullanılır[39,77].

Preparatları: Prospan Şurup.

Lavandula angustifolia Miller

Bitkinin kullanılan kısımları çiçekleri (Lavandulae flos) ve uçucu yağıdır (Lavandulae aetheroleum).

Etken maddeleri: %1-3 uçucu yağ (linalil asetat, linalol, β-osimen, sineol, kafur), seskiterpen, tanen, flavonoit ve kumarin tipi bileşikler taşır[38].

Etki ve kullanılışı: Safra söktürücü, spazmolitik, karminatif, stomaşik ve diüretik etkilidir. Orta etkide bir sedatiftir. Huzursuzluk, sinirsel kökenli barsak bozuklukları, aşırı duyarlılıkta ve sinirsel yorgunlukta kullanılır[38].

Preparatları: Algo-wax Pomad, Algo-wax Simple Pomad.

Mentha piperita L.
Bitkinin kullanılan kısımları yaprakları (Menthae piperitae folium) ve topraküstü kısımlarının su buharı distilasyonu ile elde edilen uçucu yağıdır (Menthae piperitae aetheroleum).

Etken maddeleri: Rezin, flavon, rosmarinik asit, klorojenik asit, tanen ve uçucu yağ (%0.5-1) taşır. Uçucu yağ %40-60 mentol, %8-10 menton ve mentofuran içermektedir. Uçucu yağı, Menthae piperitae aetheroleum mentol bakımından zengindir[38,78].

Etki ve kullanılışı: Yapraklar taşıdığı uçucu yağdaki mentolden dolayı antibakteriyel, spazmolitik, kolagog ve karminatif etkilidir. Antispazmotik etki özellikle mide barsak sistemi üzerine belirgindir. Uçucu yağı mide barsak kaslarına spazmolitik etkilidir. Bronşları yumuşatıcı sekretolitik etki gösterir. Dahilen mide spazmlarında, mide bulantısını engellemede, ayrıca soğuk algınlığında üst solunum yolları antiseptiği olak kullanılır. Haricen uçucu yağı adale ve sinir ağrılarının masajla tedavisinde, soğukalgınlığı pomat ve banyolarının hazırlanışında kullanılır[38]. Ayrıca yapraklarından elde edilen uçucu yağı migrende kullanılır[34,78].

Hafif lokal anestezik etki göstermesi ve serinletici özelliğinden dolayı artralji, miyalji, kas zorlanması ve siyatik gibi ağrılı durumlarda etkilenen bölgeye topikal olarak da uygulanabilir; böylece esas tedaviye yardımcı olur[79].

Nane yağı ağızdan kullanıldığında bazen pirozise neden olabilir. M. piperita tıbbi açıdan spazm ve gaz giderici, midevi, serinletici, uyarıcı ve diüretik etkilere sahiptir. M. piperita ekstresi içeriğindeki mentolden dolayı antimikrobiyal etkili olup, bakteri, virüs, mantarlara karşı inhibitör etkilidir[80].

M. piperita bitkisinin uçucu yağı ve çeşitli ekstreleri, serbest radikal oluşumunu engelleyerek antioksidan aktivite göstermektedir[81].

Preparatları: Buğumentol Buğu, Eucarbon Tablet

Passiflora incarnata L.
Bitkinin kullanılan kısımları topraküstü kısımlarıdır (Passiflorae herba).

Etken maddeleri: Alkaloit, flavonoit, triterpen yapısında saponozit ve siyanogenetik glukozit içermektedir. Alkaloitler; harman, harmol, harmin, harmalol ve harmalindir. Flavonoitler; viteksin, isoviteksin, apigenin, luteolin, kersetin, kemferoldür. Siyanogenetik glikozitler; passikoksin, linamarindir. Triterpenik glikozitler; passiflorin ve kuadranglukozittir[39].

Etki ve kullanılışı: Passiflora incarnata bitkisinin kuru ekstresi, ajitasyon, anksiyete, depresyon, uykusuzluk gibi durumlarda kullanılır[39].

İnsomnia ve nervosizm tedavisinde kullanılır. Ayrıca, santral sinir sistemi depresyonu yaparak; anksiyete ve sinirsel bozukluklarda sedatif olarak kullanılır[82].

Bitkinin sedatif ve anksiyolitik etkinliğinin tam olarak hangi maddeden kaynaklandığı belirlenmemiştir. Ancak etkiden tek maddenin değil ekstredeki değişik maddelerin sorumlu olduğu düşünülmektedir.

P. incarnata bitkisinin sinirsel huzursuzluklarda endike olduğuna dair Komisyon E tarafından pozitif monograf hazırlanmıştır. Fransa ve İsviçre'de Passiflora aynı zamanda hafif sinirsel kalp şikayetlerinde de kullanılmaktadır. Bu nedenle bu endikasyon Fransız hazırlık monografında notlar arasına girmiş ve ESCOP (The European Scientific Cooperative on Phytotherapy) monografında ise diğer bir endikasyon olarak uykuya geçiş bozuklukları da yer almıştır[83,84].

Materia Medica Americana, P.incarnata'nın epilepsi tedavisindeki kullanımına dikkat çeker. Bir rapor, bitkinin spazmodik düzensizliklerde ve yaşlıların uykusuzluk hastalığında kullanıldığını vurgulamaktadır. Bitki Brezilya'da antispazmotik, antiastmatik ve yatıştırıcı olarak kullanılmaktadır. Irak'ta yatıştırıcı ve narkotik olarak; Türkiye'de epilepsi, uykusuzluk ve sinirsel rahatsızlıklar gibi durumlarda, Amerika'da yanıklar ve uykusuzlukta kullanılmaktadır[85].

Passiflora cinsinin 500 türü arasında, P.incarnata dünya çapında geniş klinik uygulaması olan tek türdür[83]

Preparatları: Alora Şurup, Alora Tablet, Natracalm Tablet, Passiflor Kapsül, Passiflora Şurup.

Pelargonium sidoides DC.
Bitkinin kullanılan kısımları kökleridir (Pelargonii radix).

Etken maddeleri: Kumarinler (umkalin), fenolik maddeler (gallik asit, gallik asit metilester), proantosiyanidin tipi tanenler, flavonoitler taşır[86].

Etki ve kullanılışı: Pelargonium sidoides Güney Afrika'da doğal olarak yetişen ve son yıllardaki en popüler bitkilerden biridir. Bu bitkinin köklerinin uzun yıllardır Afrika'nın ilkel kabileleri tarafından tüberküloz hastalığının tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir. Bu sebeple P. sidoides köklerinden yıllar süren klinik araştırmalar sonucu bitkinin yerel adından gelen ve uluslararası ismi Umkaloabo olan ilaç üretilmiştir. İlacın üst solunum yolları hastalıkları ve soğuk algınlığında, bağışıklık sistemini güçlendirerek belirtilerin şiddetini hafiflettiği ve hastalığın süresini kısalttığı belirtilmiştir[86].

P. sidoides kökünün patentli sıvı ekstresi (EPs® 7630) pek çok Avrupa ülkesinde uzun yıllardır kullanılmaktadır ve 2005 yılında Almanya'da tüm ilaçlar arasında en çok kullanılan üçüncü ilaç olmuştur[87].

Özellikle tüberküloz ve bronşit gibi bakteriyel hastalıkların tedavisinde kullanılan tıbbi formülasyonların içeriğinde; P. sidoides kökleri yerine yaprakları da bulunabilir[87].

P. sidoides kökü ekstraktı, likit kromotografisinde incelenmiş ve hücre kültürü üzerinde herpes virüsüne karşı antiviral etkisi araştırılmıştır. Çalışma sonunda P. sidoides kökü ekstraktında esas etken bileşik olan kumarinlerin yanında basit fenolik yapılar da tespit edilmiştir. Bu basit fenolik yapılar içerisinde flavonoit ve kateşin türevleri belirlenmiştir ve bu ekstraktın herpes virüsüne karşı antiviral etkisinin olduğu ve herpes enfeksiyonlarında antiviral ilaç olarak terapik kullanıma uygun olabileceği sonucu ortaya çıkmıştır[88].

Afrika P. sidoides kökünden elde edilen ekstraktın, solunum sistemine zarar veren çeşitli virüs ve bakterilere karşı orta derecede bir mikrop öldürücü etkiye sahip olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır[89].

Haemophilus influenzae, Moroxella catarrhalis ve Streptococcus pneumoniae bakterilerinin büyümesini inhibe ettiği belirlenmiştir. Aspergillus niger, Fusarium oxysporum ve Rhizopus stolonifer'e karşı kök ekstresi orta derecede antifungal etkili olarak bulunmuştur[90].

Solunum yolu infeksiyonlarının çoğunda sorumlu patojenler olarak bilinen Staphylococcus aureus, Steptococcus pneumoniae, beta-hemolitik Streptococcus 1451, Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae, Proteus mirabilis, Pseudomonas aeruginosa ve Haemophilus influenzae'ye karşı orta derecede etkili bulunmuştur[91].

P. sidoides kökü %12,5 mg/ml konsantrasyonunda Mycobacterium tuberculosis'in gelişimini inhibe etmiştir[86].

Pelargonium cinsine ait türler fenolik bileşiklerce oldukça zengindir. Fenolik nüveye sahip olan bileşiklerin antioksidan özelliklerinin kuvvetli olduğu son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir[92,93].

Yapılan çalışmalarda P. sidoides kök ekstresinde bulunan bileşiklerin, bağışıklık sisteminin uyarılmasında rol oynayan fagositlerin ve sitokinlerin salgılanmasını arttırdığı belirlenmiştir[94].

Preparatları: Umca Solüsyon, Umca Tablet.

Pinus brutia Ten.
Bitkinin kullanılan kısımları terebentin veya çam odununun distilasyonu ile elde edilen uçucu yağıdır (Terebinthinae aetheroleum).

Etken Madde: Terebinthinae aetheroleum, terebentin veya çam odununun distilasyonu ile elde edilen uçucu yağı özel kokulu, renksiz ve yakıcı lezzetli bir sıvıdır, %90 pinen (%60 α-pinen ve %30 β-pinen) taşır[34,95].

Etki ve Kullanılışı: Haricen romatizma ağrılarına karşı, cilde kan toplayıcı olarak ve veteriner hekimliğinde haricen ağrı kesici olarak kullanılmaktadır[34].

Terementi esansı içinde bulunan α-pinen birçok bileşiğin sentezinde kullanılan bir ilkel maddedir. Pinenden hareket edilerek kısmi sentez ile bilhassa kafur ve terpin hazırlanmaktadır.

Terpin tedavide balgam söktürücü ve göğüs yumuşatıcı olarak kullanılır[96].

Preparatları: Buğumentol Buğu, Buğuseptil İnhalasyon.

Populus sp.
Odunu yumuşak ve reçinesiz ağaç türlerinin (Populus, Acer, Salix, Tilia) dal ve gövde parçalarının madeni kaplar içinde duman vermeyinceye kadar ısıtılması ve meydana gelen kömür parçalarının toz edilmesi ile elde edilir (Carbo ligni officinalis)[96].

Etki ve Kullanılışı: Tedavide dahilen ve haricen kullanılır[96].

Preparatı: Eucarbon

Rheum officinale Baill.
Bitkinin kullanılan kısımları rizomlarıdır (Rhei rhizoma).

Etken maddeleri: Hidroksiantrasenler (aloe-emodin, emodin), heterodiantronlar (palmidin A palmidin B, palmidin C, sennidin C, reidin B ve reidin C) içerir. Hidrolize ve kondanse tanenler (glukogallin, serbest gallik asit, kateşin) ile kalsiyum oksalat, rutin, rezin, karbonhidrat, uçucu yağ gibi bileşikleri içermektedir.

Etki ve kullanılışı: İçerdiği antrakinon türevlerinden dolayı laksatif etkili, tanenden dolayı astrenjan etkilidir[40]. Küçük miktarlarda (0,1 g) midevi ve kabız, daha yüksek miktarlarda (0,5-2 g) müshil etkilidir[34].

Preparatı: Eucarbon

Ricinus communis L.
Bitkinin kullanılan kısımları tohumlarından elde edilen sabit yağıdır (Ricini oleum).

Etken maddeleri: Tririsinolein (%80), sabunlaşma ile gliserol ve risinoleik asit verir[38].

Etki ve kullanılışı: İnce barsak üzerine etkilidir. Kuvvetli katartik etkisi vardır. Akut konstipasyon ve barsak iltihaplarının tedavisinde purgatif, antiabsorbatif ve hidragog olarak kullanılır[38].

Hafif ve irritasyon yapmayan karakteri nedeni ile konstipe çocuklarda, doğum öncesi ve sonrası, gebe kadınlarda, abdominal ve pelvik operasyon önce ve sonrasında, inflamasyonlu hemoroid varlığında kullanılması uygundur. Ayrıca yapılan bazı çalışmalarda Hint yağının antibakteriyel etkisi olduğu kanıtlanmıştır[97].

Preparatları: Riciment Emülsiyon, Ricilaks Emülsiyon.

Serenoa repens (W. Bart.) Small
Bitkinin kullanılan kısımları meyvalarıdır (Serenoae repentis fructus).

Etken maddeleri: Karbonhidrat; %28 invert şeker, mannitol, yüksek molekül ağırlığında polisakkaritler taşır. Sabit yağ (%26) olarak oleik asit, kaprik asit, kaproik asit, kaprilik asit, laurik asit, miristik asit, palmitik asit, stearik asit taşır. Steorid, β-sitosterol fitosteroller içerir. Diğer bileşikleri; flavonoit, pigment (karoten), resin, tanen, %1.5 uçucu yağdır[38,39].

Etki ve kullanılışı: Selim prostat hiperplazisinde kullanılır[98-100].

Serenoa repens bitkisinin, selim prostat hiperplaziye karşı, düşük üriner sistem semptomlarını gidermedeki rolü araştırılmıştır. S. repens ürünlerinin minimal yan etki ve yüksek güvenliğe sahip olduğu belirlenmiştir[101].

Fare ve sıçanlar üzerinde antiandrojenik etkisinin araştırıldığı bir çalışmada, 4-12 gün boyunca hergün 300 mg S. repens meyvasının ekstresi oral olarak verilmiştir. Sonuçta, nöroendokrin mekanizması üzerinde etkili olmadığı ve östrojenik özellikler göstermediği belirlenmiştir[102].

S. repens (Saw palmetto) bitkisinin total lipit ekstresi ve sabunlaşabilen kısmını içeren çeşitli kas preparatlarının tonik kasların gevşemesini indüklediği belirlenmiştir[103].

Preparatları: Prostagood

Silybum marianum L.
Bitkinin kullanılan kısımları meyvalarıdır (Cardui mariae fructus).

Etken maddeleri: Silimarin ismi verilen flavonolignan karışımı; majör bileşik silibin (silibinin) taşır[38].

Flavonolignanlar %1,5-3 oranındadır, ana bileşiği silimarin olup bazı flavonolignanların karışımıdır. Silibin (silibinin), isosilibin (izosilibinin), silikristin, silidianin'den oluşmuştur. S. marianum meyvelerinde flavonoit yapısındaki apigenin, krisoeriol, eriodiktiol, naringenin bulunur[33]. Tohumunda flavonoit yapıdaki taksifoline de rastlanmıştır[104].

Tüm bitkide, marianin ve marianosit A-B adlı triterpenoitler bulunur.

Silybum marianum tohumları %20-30 oranında sabit yağ içermekte olup; bu yağın %60' ı linoleik, %30'u oleik ve %9'u palmitik asittir[105].

ß-karoten, araşidik asit, manganez, fosfor, kalsiyum, krom, kobalt, demir, magnezyum, sodyum, çinko, potasyum, selenyum, fumarik asit, protein, tokoferol steroller (kolesterol, kamfesterol, stigmasterol, sitosterol), müsilaj, dehidrokoniferilalkol, histamin, kemferol, kersetin, taksifolin, tiramin maddelerini taşır.

S. marianum meyvası ham ekstresinin (12 g) su; metanol; etilasetat; n-hekzan (4:3:4:1) solvan sistemi ile ayırımı yapılmıştır. 1,37 g silikristin (%93,1 saflıkta), 3,47 g silibin (%95,7saflıkta) ve 0,93 g isosilibin (%89,7 saflıkta) izole edilmiştir[106].

Etki ve kullanılışı: Silimarin karaciğer zehirlenmelerinde, özellikle Amanita phalloides ile olan mantar zehirlenmelerinde çok etkilidir. Etken bileşik silimarin karaciğer hücre çekirdeğinde polimeraz A nın aktivitesini stimüle eder, karaciğerin rejenerasyon kabiliyetini arttırır; drogun antihepatotoksik etkisi yanında kolagog etkisi de vardır. Mantar zehirlenmeleri (A. phalloides), kimyasal madde zehirlenmeleri (kloroform, halotan, karbontetraklorür vb.), karaciğer sirozu, kronik iltihabı veya bilhassa virütik sarılık ve safra rahatsızlıklarında kullanılır[38].

Silibinin insan karaciğer mikrozomlarında sitokrom P450 enzimlerini inhibe edici etkisi vardır. Olası hepatoprotektif etki mekanizmaları bu enzim sistemini redüklemesiyle ilgilidir. Silibin sıçan ve farelerde aminopirin, etanol, benzopiren, heksobarbital, 7-etoksi kumarin gibi sitokrom P450 substratlarını inhibe eder[107].

Silimarin'nin karaciğer fonksiyon testleri, serum prokollajen III protein seviyesi ve karaciğer hastalıkları üzerine etkisi 36 kronik alkol nedenli karaciğer hastasında denenmiştir. Silimarin uygulamasıyla serum bilirubin, AST ve ALT değerleri normale dönmüş, gamaglutamiltransferaz aktivitesi ve prokollagen III peptid değerleri azalmıştır. AST ve ALT sırasıyla %30 ve %41 oranında gerilemiştir[108].

S. marianum preparatlarının kronik hepatit C'li hastalarda serumdaki virüs RNA'sı ve ALT değerlerini etkilemese de yaşam kalitesi ve süresini arttırdığı gözlenmiştir[109].

Silibin ya da silimarin ribozomal RNA polimerazın aktivitesini stimüle ederek hepatosit protein sentezini arttırmaktadır[33].

Preparatları: Hepadrin.

Thymus vulgaris L.
Bitkinin kullanılan kısımları Toprak üstü kısımları ve uçucu yağdır (Thymi herba, Thymi aetheroleum).

Etken bileşikleri: Uçucu yağ (%0,8- 2,6), fenoller (%20-80) (timol, karvakrol), monoterpenler, linolol, flavonoitler (timonin, sirsilineol), kafeik asit, oleanolik asit, ursolik asit, rosmarinik asit, saponin, tanen taşır[40].

Etki ve kullanılışı: Thymus vulgaris karminatif, antispazmotik, antitussif, ekspektoran, bakteriosit, antihelmintik, sekretemotor, astrenjan etkilere sahiptir. Bu etkileri uçucu yağlarına ve flavonoitlere atfedilir[40]. Antiseptik ve antibakteriyel özellikleri vardır. Topikal uygulamada antimikrobiyal etkilidir. Haricen antifungal, rubefiyan etkililidir[110,111]. Karvakrol ve timol gibi monoterpenik fenollerce zengin olan bu yapı, birçok mikroorganizmaya fenolden 25 kat daha güçlü ve suda çözünür olduğundan dokular için daha az zararlıdır[112,113]. Bronkoantispazmotik etki, bronşial mukoza üzerindeki doğrudan eylem ile olduğu gibi midesel bir refleks ile de gerçekleşebilir. Kronik ve akut bronşit, boğmaca, şiddetli öksürük ve üst solunum yolları ile ilgili soğuk algınlıklarında, solunum yolları hastalıklarında kullanılır. Topikal uygulamada gargara olarak veya ağız yıkamada %5 lik infüzyonları halinde fungal ve bakteriyal deri hastalıklarında ve ağız bakterilerini azaltmak için, ağız ve boğaz iltihabında koku giderici olarak ağız sularında kullanılır[111,112].

Bazı böceklere karşı insektisit etki, bitki büyümesini önleyici etki, antileishmanial etki, antihistaminik etkileri de bulunmaktadır. Kekik yağının ve kekik suyunun ana bileşenlerinden olan karvakrolün güçlü analjezik etkiye sahip olduğu da bildirilmiştir[113].

Ayrıca antioksidan etkili olup, bu etkisi, bileşiminde bulunan fenolik asitler ve monoterpenik fenollerden kaynaklanır[113]. Yapılan çalışmalarda, kekik uçucu yağının antioksidan etkisinin vitamin E kadar güçlü olmadığı gözlenmiş olsa da, kekik uçucu yağı ve vitamin E'nin yarı yarıya karıştırılarak kullanıldığında, antioksidan etkinin daha da arttığı ve bu nedenle kekik uçucu yağı ile vitamin E arasında sinerjik bir etki bulunduğu görülmüştür[114].

Alman Komisyonu E tarafından üst solunum yolu enfeksiyonlarında, bronşit ve nezlede, çeşitli kombinasyonlarıyla (rezene yağı, anason yağı, ökaliptus yağı, rezene meyvası, izlanda yosunu, meyan kökü, hatmi kökü ve anason meyvasıyla) kullanımı onaylanmıştır[40].

Thymus uçucu yağının yüksek antibakteriyal ve antifungal etki gösterdiği kanıtlanmıştır. Bu aktiviteler, timol ve karvakrol'den kaynaklanmaktadır[39].

Preparatları: Algo-wax Pomad, Algo-wax Simple Pomad.

Triticum vulgare L.
Bitkinin kullanılan kısımları meyvalarıdır (Tritici fructus).

Etken maddeleri: Nişasta, fitostimulinler

Etki ve kullanılışı: Triticum vulgare sulu ekstresi; doku sikatrizyonu ve rejenarasyonu proseslerini uyarıcı etki gösterir. Bu etkisinden yararlanmak üzere epitelin yenilenmesini gerektiren deri dokusu rahatsızlıklarının topikal tedavisi için kullanılan preparatların bileşimine girer[16].

T. vulgare reepitelizasyonu sağlayan bir ajandır ve hasarlı dokuya lökosit migrasyonu ve invazyonunu sağlayarak fonksiyon göstermektedir. Fibroblast sentezini ve lezyonlu bölgede fibroblast hareketlenmesini aktive eder[115].

Preparatları: Fito Krem.

Valeriana officinalis L.
Bitkinin kullanılan kısımları rizom, kök ve stolonlarıdır (Valerianae radix, Valerianae rhizoma).

Etken maddeleri: Monoterpenlerden oluşan uçucu yağ (ester, kamfen, pinen), seskiterpen ve uçucu seskiterpenler (valerenik asit ve türevleri), iridoitler (valepotriyatlar, özellikle valtrat ve türevleri) gamma-aminobutirik asit (GABA), glutamin ve arginin taşır[35,39].

Etki ve kullanılışı: Sedatif ve hipnotik etkilidir. Halen Alman Komisyonu E tarafından minör sedatif ve hipnotik bir ilaç olarak onaylanmıştır. Avrupa Farmakopesi, hafif yatıştırıcı, anksiyete ve uykuda hafif hipnotik olarak sınıflandırırken, WHO ile ESCOP orta dereceli sedatif ve uykuyu destekleyen etkisini onaylamışlardır[83].

Bir çalışmada; plasebo ve benzodiazepinler ile birlikte, Valerian kökü ekstresi içeren preparatların kullanılmasının vijilans üzerine sedatif etkisi incelenmiştir. Çalışmalar sonucunda, Valerian kökü, 4 g drog içeren 10 ml şurup şeklinde alındığında ya da diğer trankilizan etkili bitkisel droglarla birlikte kombine halinde alındığında, preparatı aldıktan 8 sonra uyku düzeyi düşmediği gözlenmiştir.

Valerian kökünün uçucu yağı ve ondan izole edilen bileşiklerin (valerenik asit, valerenal, valeranon) intraperitonal enjeksiyon sonucu; santral depresif etki ve/veya kas rahatlatıcı etki gösterdiği belirlenmiştir[39].

Yapılan in vivo çalışmalar, Valerian kök ekstresinin spontan mortiliteyi inhibe ederek yüksek yatıştırıcı etki sağladığını göstermektedir. Diazepam ve klorpromazin ile karşılaştırılan sedatif etkinliği orta dereceli bulunurken, antikonvulsif etkisi çok zayıf bulunmuştur.

Komisyon E ve diğer farmakopeler güçlü sentetik sedatiflere göre daha yumuşak alternatif olarak gerginlik, huzursuzluk ve anksiyeteden kaynaklanan uyku bozukluklarını gidermeye yardımcı sedatif, hipnotik ajan olarak kullanımını desteklemektedir[33].

Japon Valerian köklerinin kullanıldığı bir araştırmada bitkinin, psikotropik etkileri diazepam ve imipraminin etkileri ile karşılaştırılmıştır. Hem Valerian kökünün ekstresi (%30 EtOH) hem de diazepam (3mg/kg) farelerde hekzobarbital sebepli uykuyu uzatmıştır. Açık alan testinde, kendiliğinden gezinme ve ayağa kalkma hareketleri Valerian ekstresi ile düşürülmüştür[116].

Preparatları: Cirkulin Valerian Tablet, Valériane Kapsül.

Vitex agnus-castus L.
Bitkinin kullanılan kısımları meyvalarıdır (Agni casti fructus).

Etken maddeleri: Bisiklik diterpenler (labdan iskeleti taşıyan diterpenler, klerodan iskeleti taşıyan diterpenler), iridoit glukozitleri (agnozit, okubin), lipofilik flavonoitler (kastisin, penduletin, krizosplenol, viteksin), uçucu yağ (1,8-sineol, α ve β pinen, sabinen, karyofillen, limonen) taşır[38,117].

Etki ve kullanılışı: Progesteron, östrojen ve prolaktin seviyesini dengelemek ve menstruasyonu düzenlemek için kullanılır. Memelerde hassasiyet, ağrı, ateş basması, gerginlik, ödem ve başağrısı gibi semptomları içeren premenstrual sendromda (PMS, adet öncesi sendromu), luteal faz bozuklukları, yumurtlama, corpus luteum ve laktasyon yetersizliğinde ve menopoz şikayetlerinde etkilidir[117].

Ritim bozuklukları ve siklus düzensizliklerine daima hormonal bozukluklar neden olur. V. agnus-castus içeren preparatlar, siklus bozukluklarının tedavisinde hormonal tedavi yerine geçebilir[118].

Yapılan bazı çalışmalarda; V. agnus-castus ekstresi içeren, Agnucaston® preparatındaki önerilen dozun (30-40 mg V. agnuscastus ekstresi); tedavideki etkinliği kanıtlanmıştır[119].

Mastodini; meme başı ağrısının yanı sıra, memelerin biri veya ikisinde gerginlik, sızı veya ağrı duyusu olarak tanımlanır. Pek çok kadında menstrual siklus süresince, özellikle siklusun 2. yarısında görülür. Mastodini üzerine tedavi seçeneklerinden biride, dopaminerjik etkiye sahip V. agnus-castus ekstresidir[120-121].

Agnucaston® tedavisinin incelendiği uzun süreçli bir araştırmada; 646 vaka incelemiş ve 420 hastada (% 65) tam iyileşme, 220 hastada (%32) tekrar kullanımı gerektiren geçici iyileşme sağlanmış olup 23 hastada (%3) ise belirgin bir etki gözlenmemiştir[122].

Premenstrual sendrom tedavisi için en uzun kullanılan ve en iyi incelenmiş fitoterapötik; V. agnus-castus meyvalarından elde edilen ekstredir. Yapılan bazı klinik çalışmalarda V. agnus- castus ekstresinin premenstrual sendrom belirtilerini hafifletmede etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu doğrultuda premenstrual sendrom tedavisinin farmakolojik alternatiflerini ve güvenli tedavi edilebilirliği düşünüldüğünde ilginçtir ki; V. agnus-castus ekstresinin etkinliği, SSRIs, sentetik dopaminerjikler veya nörolojikler ile neredeyse karşılaştırılamayacak şekilde çok daha güvenli ve tolere edilebilir yapıdadır[123].

Birçok bitkisel ilaç insan hormonal yapısı üzerinde etkilidir. Bu nedenle hormonal bozukluklarda ve onların yol açtığı semptomların giderilmesinde bitkisel ilaçlar kullanılmıştır. V. agnuscastus bu alanda kullanılan önemli bitkilerden biridir[124].

Preparatları: Agnucaston Tablet

Vitis vinifera L.
Bitkinin kullanılan kısımları yaprakları, meyvası ve tohumlarıdır (Vitis viniferae folium, Vitis viniferae fructus, Vitis viniferae semen ).

Etken bileşikleri: Stilben türevi olan resveratrol (3,4,5 trihidroksistilben) ve viniferinler. %4-5 oranında flavonoitler (kemferol 3-0-glukozit, kersetin 3-O-glukozit), tanenler, proantosiyanidinler, tanenler (kateşin ve epikateşinin monomer bileşikleri), prosiyanidin oligomerleri, malik, okzalik, sitrik, süksinik, tartarik asit gibi meyva asitleri, fenilakrilik asit türevleri (p-kumarik, kafeik asitler taşır[125].

Etki ve kullanılışı: Üzüm yapraklarının sulu ekstrelerinin, kuvvetli antioksidan etki ile birlikte, streptotozin ile hiperglisemik yapılmış sıçanlar üzerinde hipoglisemik etki gösterdiği de saptanmıştır[126].

Proantosiyanidinler, asetominofen ile DNA hasarı oluşturulmuş hayvan deneylerinde apoptoz ve nekroz sonucu oluşan hücre ölümlerini azaltmaktadır[125]. Karbontetraklorür ile karaciğer hasarı oluşturulmuş sıçanlar üzerinde yapılan bir çalışmada V. vinifera yapraklarının hepatoprotektif etkiye sahip olduğu bildirilmiştir. Bu etkiyi de sitokrom P-450'ye bağlı oksijenaz aktivitesini inhibe etme, lipit peroksidasyonundan koruma ve hepatosit membranını stabilize ederek üç farklı mekanizma ile oluşturabildiği sonucuna varılmıştır[127].

V. vinifera çekirdeklerinden izole edilen prosiyanidinler kapiler damarların stabilizasyonunu sağlar, ödemi ortadan kaldırarak permeabilitenin artmasını önler. Patojenik damar duvarlarının ven-lenfatik ödemi, prosiyanidin oligomerlerinin (PCO) etkisi ile azalır. Bu etkisi nedeniyle damar hasarına bağlı olarak ortaya çıkan problemlerde korunma ve tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Kapiler damar permeabilitesini azaltıcı etkisi ödem üzerine olduğu kadar hemoroit ve varis şikayetlerinde de etkili olabileceğini göstermektedir[125].

Preparatları: Antistax Jel, Antistax Sert Jelatin Kapsül.

Zingiber officinale Roscoe
Etken Maddeleri: Zencefil rizomları %4,7-7,5 oranında oleorezin taşımaktadır. Uçucu olmayan kısmında; gingeroller ([6]-gingerol, [8]-gingerol, [10]-gingerol), dehidrastasyon ürünleri, şogaoller ([6]-şogaol, [10]-şogaol), sabit yağlar, mumlar bulunmaktadır. Başlıca aktif haldeki madde; bisabolen, zingiberen ve zingiberoldur[128].

%1-3 oranında uçucu yağ içermektedir. Bu uçucu yağın %30- 70'ini seskiterpenler oluşturmaktadır. Seskiterpenlerden; f3- bisabolen, (-) zingiberen, f3-seskifellandren (+)-ar-kurkumen, monoterpenlerden de geranial ve neral bulunmaktadır. Bunlardan başka karbonhidratlar, nişaşta (%40-60), proteinler (%9-10), lipitler[6-10], lesitin, vitaminler, mineraller, aminoasitler içermektedir[33].

Etki ve Kullanılışı: Zencefil rizomu (Rhizoma zingiberis), Almanya Sağlık Bakanlığı'nın bitkisel preparatların hazırlanması ve ruhsatlandırılmasından sorumlu Komisyon E ve ESCOP tarafından araç tutması, bulantı-kusma ve hazımsızlık endikasyonları için onaylanmıştır. Amerikan Sağlık Enstitüsüne (NIH) bağlı Ulusal Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Merkezi (NCCAM) tarafından oral yoldan gebelik kusması endikasyonunda kullanılabileceği bildirilmiştir[16].

Migrende kullanımının yanı sıra yapısındaki gingerol ve şogaoller nedeniyle antiemetik etkisi de vardır. Ayrıca kurutulmuş rizomlarının etanollü ekstresinin antienflamatuvar ve hipoglisemik etkisi ve yine gingerollerden kaynaklanan antipiretik ve kardiyotonik etkisi vardır[38,129]. Karminatif, diaforetik ve antispazmotik etkilidir[130].

Yapılan bazı çalışmalarda, Z. officinale bitkisinin; hipoglisemik, kardiyak, prostaglandin ve platelet agregasyon inhibisyonu, antihiperkolesterolemik, kolagog ve midevi özelliklere sahip olduğu gözlenmiştir[39,131].

Zencefilin antihistaminik ve antioksidan bileşikler içerdiği belirtilmiştir. Zencefil prostaglandin sentezini güçlü bir şekilde inhibe etmektedir. İndometazinden çok daha güçlü prostaglandin inhibitörü olan bileşikler zencefilden izole edilmiştir[132].

Reference

1) Harvey AL. Natural products in drug discovery. Drug Discov Today 2008; 13: 894-901.

2) John JE. Natural products-based drug discovery: Some bottlenecks and considerations. Curr Sci 2009; 96 : 753-54.

3) Phillipson DJ. Phytochemistry and medicinal plants. Phytochemistry 2001; 56: 237- 43.

4) Rishton GM. Natural products as a robust source of new drugs and drug leads: Past successes and present day issues. Am J Cardiol 2008; 101: 43-9.

5) Newman DJ, Gragg GM, Snader KM. The Influence of natural products upon drug discovery. Nat Prod Rep 2008; 17: 215- 34.

6) Şener B. Türkiyede bitkisel ilaçlarla ilgili mevzuatın dünü, bugünü ve geleceği. Modern Fitofarmakoterapi ve Doğal Farmasötikler 2009; 1: 5-13.

7) World Health Organization. WHO Programme or Traditional Medicines, Guidelines for the Assesment of Herbal medicines. World Health Organization, Cenevre. 1991.

8) Gürün MS. Bitkisel Tıp. ANKEM Derg 2004; 18:133-36.

9) World Health Organization. WHO General Guidelines for Methodologies on Research and Evaluation of Traditional Medicine. World Health Organization, Vol 1. Geneva. 2000.

10) Ersöz T. Bitkisel ilaçlar ve gıda takviyeleri ile ilgili genel yaklaşım ve sorunlar. MİSED 2012; 27-28: 9-19.

11) Sahoo N, Manchikanti P. Herbal drugs: standards and regulation. Fitoterapia 2010; 81: 462–71.

12) Dülger G. Herbal drugs and drug interactions. Marmara Pharm J 2012; 16: 9-22.

13) Izzo A, Carlo GD, Borrelli F, Ernst E. Cardiovascular pharmacotherapy and herbal medicines: the risk of drug interaction. Int J Cardiol 2005; 98: 1-14.

14) Royal Women’s Hospital Drug Information. Hamilelikte ve Emzirme Döneminde Bitkisel İlaç Kullanımı. 2002; 1-2. PDF Dökümanı http://www.thewomens.org.au/HerbalpreparationsinpregnancysearchTerm [Erişim tarihi: 6.7.2012]

15) Nordeng H, Bayne K, Havnen GC, Paulsen PC. Use of herbal drugs during pregnancy among 600 Norwegian women in relation to concurrent use of conventional drugs and pregnancy outcome. Complement Ther Clin Pract 2011; 17: 147-51.

16) Rxmediapharma® 2012 İnteraktif İlaç Bilgi Kaynağı

17) Rxmediapharma® 2011 İnteraktif İlaç Bilgi Kaynağı

18) Domagalski W, Schulze A, Bandurski RS. Isolation and characterization of esters indole-3-acetic acid from the liquid endosperm of the horse chestnut (Aesculus species). Plant Physiol 1987; 84: 1107-13.

19) Lόpez C, Torrado A, Guerra NP, Pastrana L. Optimization of solid-state enzymatic hydrolysis of chestnut using mixtures of alpha-amylase and glucoamylase. J Agric Food Chem 2005; 53: 989-95.

20) Tanker M, Tanker N. Farmakognozi Cilt 1. (2nd ed.) Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları, Ankara. 1998.

21) Akbel E. Yüksek protein içeren diyetle beslenen sıçanlara atkestanesi ekstresi (Aesculus hippocastanum L.) verilmesinin kemik ve kalsiyum metabolizmasına etkileri. Doktora Tezi, Veteriner Biyokimya Anabilim Dalı, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi. 2010.

22) Costantini A. Escin in pharmaceutical oral dosage forms: quantitative densitometric HPTLC determination. Farmaco 1999; 54: 728-32.

23) Sirtori CR. Aescin: Pharmacology, Pharmacokinetics and Therapeutic Profile. Pharm Res 2001; 44:183-193.

24) McLellan MC. Horse chestnut (Aesculus hippocastanum). The Longwood Herbal Task Force. The Center for Pediatric Education and Research 2000; 1:-17-22. PDF Dökümanı http://www.mcp.edu/herbal [Erişim tarihi:

25) 06.2012].

25) Yıldırım Ç. Antu (alpha-naphthylthiourea)’nun indüklediği akciğer hasarı üzerinde beta-aescin’in etkinliği. Uzmanlık Tezi, Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 2007.

26) Durusoy Ç, Ulusoy BG. Dermatolojide bitkisel tedavi fitoterapi. Türk Dermatoloji Dergisi 2007; 1: 47-50.

27) Guillaume M, Padioleau F. Veinotonic effect, vascular protection, antiinflammatory and free radical scavenging properties of horse chestnut extract. Arzneim Forsch 1994; 44: 25-35.

28) Oschmann R, Biber A, Lang F, Stumpf H, Kunz K. Pharmacokinetic of beta-escin after administration of different Aesculus-extract containing formulations (in German). Pharmazie 1996; 51: 577-81.

29) Houghton P, Mukherjee PK (ed.) Evaluation of Herbal Medicinal Products.(1th ed.) Pharmaceutical Press, London, UK. 2009.

30) Omar SH, Hasan A, Hunjul N, Ali J, Aqil M. Historical, chemical and cardiovascular perspectives on garlic: a review. Pharmacognosy Rev 2007, 1:80-7.

31) World Health Organization. WHO Monograph on Selected Medicinal Plants. World Health Organization, Geneva, Switzerland. 1999.

32) Kyo E, Uda N, Kasuga S, Itakura Y, Sumiyoshi H. Garlic as an Immunostimulant. In Wagner E (ed). In: Immunomodulatory agents from plants. Verlag, Basel, Switzerland. 1999, pp. 211-50.

33) Blumenthal M, Goldberg A, Brinckmann J. Herbal Medicine Expanded Commission E Monographs. (ed.). Integrative Medicine Communications, Newton, MA. 2000.

34) Baytop T. Türkiye’de Bitkilerle Tedavi (Geçmişte ve Bugün) (2nd ed.). Nobel Tıp Kitapevleri, İstanbul. 1999.

35) Wichtl M. Herbal Drugs and Phytopharmaceuticals. (2rd ed.). Medpharm Scientific Publishers, Stuttgart. 1994.

36) Bruneton J. Pharmacognosy Phytochemistry Medicinal Plants (2nd ed.). Lavoisier Publishing, Paris Cedex. 1999.

37) Meriçli F. Sağlıklı Zayıflamada Bitkisel Ürünler, Fitomed 2009; 8: 24-9.

38) Çubukçu B, Meriçli AH, Sarıyar G, Mat A, Sütlüpınar N, Meriçli F. Fitoterapi Yardımcı Ders Kitabı. İÜ Basım ve Yayınevi, İstanbul. 2002.

39) Escop Monographs. Escop (2nd ed). Escop Publ. Ltd, Exeter and Thieme-Verlag, Stuggart, New York. 2003.

40) Barnes J, Anderson LA, Phillipson JD. Herbal Medicines. (3rd ed.) Pharmaceutical Press, London, UK. 2007.

41) Günbay Ş. Alloksan diyabetli tavşanlara gingivektomi sonrası verilen çinko sülfat ve Centalla asiatica ekstresinin (Madecassol) yara iyileşmesi üzerindeki etkilerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi. Doktora Tezi, EÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 1987.

42) Shukla A, Rasik AM, Jain GK, Shankar R, Kulshrestha DK, Dhawan BN. In vitro and in vivo wound healing activity of asiaticoside isolated from Centella asiatica. J Ethnopharmacol 1999; 65: 1–11.

43) Maquart FX, Chastang F, Simeon A, Birembaut P, Gillery P, Wegrowski Y. Triterpenes from Centella asiatica stimulate extracellular matrix accumulation in rat experimental wounds. Eur J Dermatol 1999; 9: 289-96.

44) Idrus RBH, Chowdhury SR, Manan NAA, Fong OS, Adenan MI, Saim AB. Aqueous extract of Centella asiatica promotes corneal epithelium wound healing in vitro. J Ethnopharmacol 2012; 140: 333-8.

45) Sainath SB, Meena R, Supriya Ch, Pratap K, Reddy P, Reddy S. Protective role of Centella asiatica on lead-induced oxidative stress and suppressed reproductive health in male rats. Environ Toxicol Phar 2011; 32: 146-54.

46) Rosen H, Blumenthal A, Mccallum J. Effect of asiaticoside on wound healing in the rat. Proc Soc Exp Biol Med 1967; 125: 279-80.

47) Chasseaud LF, Fry BJ, Hawkins DR, Lewis JD, Sword JP, Taylor T, Hathway DE. The metabolism of asiatic acid, madecassic acid and asiaticoside in the rat. Arnzeim- Forsch Drug Res 1971; 9: 1379-84.

48) Stassen P. The use of asiaticoside in traumatology. Rev Med Liege 1964; 19: 305-8.

49) Li W, Chen S, Fabricant D, Angerofer CK, Fong HS, Fansworth N, Fitzloff JF. High-performance liquid chromatographic analysis of Black Cohosh (Cimicifuga racemosa) constituents with in-line evaporative light scattering and photodiode array detection. Anal Chim Acta 2002; 471: 61-75.

50) Sakurai N, Wu JH, Sashide Y, Mimakş Y, Nikaido T, Koike K, Itokawa H, Lee KH. Anti-AIDS Agents.Part 57: Actein, an anti-HIV principle from the rhizome of Cimicifuga racemosa (black cocosh), and the anti-HIV activity of related saponins. Bioorg & Med Chem Let 2004; 14: 1329-32.

51) Seidlova-Wuttke D, Jarry H, Pitzel L, Wuttke W. Effects of estradiol-17beta, testosterone and a black cohosh preparation on bone and prostate in orchidectomized rats. Maturitas 2005; 51: 177-86.

52) Földes J. Die wirkung eines extraktes aus Cimicifuga racemosa. Ärztliche Forschung 1959; 13: 623-4.

53) Schotten EW. Erfahrungen mit dem Cimicifuga-Präparat Remifeminâ. Landarzt 1958; 34: 353-54.

54) Stefan H. Ein beitrag zu den erscheinungsformen und zur therapie hormonal bedingter biopathiesyndrome der frau. Ringelheimer Biologische Umschau 1959; 11: 157-62.

55) Brücker A. Beitrag zur Phytotherapie Hormonaler Störungen. Frau Med Welt 1960; 44: 2331-33.

56) Heizer H. Kritisches zur Cimicifuga-therapie bei hormonalen störungen. Frau Med Klin 1960; 55: 232-33.

57) Görlich N. Behandlung ovarieller störungen in der allgemeinpraxis. Ärzt Praxis 1962; 14: 1742-43.

58) Jarry H, Thelen P, Christoffel V, Spengler B, Wuttke W. Cimicifuga racemosa extract BNO 1055 inhibits proliferation of the human prostate cancer cell line LNCap. Phytomedicine 2005; 12: 178-82.

59) Borelli F, Izzo AA, Ernst E. Pharmacological effects of Cimicifuga racemosa. Life Sci 2003; 73: 1215-29.

60) Foster S. Black cohosh: Cimicifuga racemosa a literatüre review. Herbal Gram 1999; 45: 35-49.

61) Hasegawa T, Takano F, Takata T, Niiyama M, Ohta T. Bioactive monoterpene glycosides conjugated with gallic acid from the leaves of Eucalyptus globulus. Phytochemistry 2008; 69: 747-53.

62) Bachir Raho G, Menali M. Antibacterial activity of the essential oils from the leaves of Eucalyptus globulus against Escherichia coli and Staphylococcus aureus. Asian Pac J Trop Biomed 2012; 739-42.

63) Tyagi AK , Malik A. Antimicrobial potential and chemical composition of Eucalyptus globulus oil in liquid and vapour phase against food spoilage microorganisms. Food Chem 2011; 126: 228-35.

64) Coşkun M. Ginkgo biloba L. (Ginkgoaceae) ve Önemi.

14) Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Bildiriler, Eskişehir. 2002. Eds. K.H.C.Başer ve N.Kırımer. PDF Dökümanı https://documents.anadolu.edu.tr/bihat/ekitap/ mcoşkun. [Erişim tarihi: 18.06.2012].

65) Büyükkaya A. Ginkgo biloba L. ekstresi içeren bitkisel ilaçlar ve bitkisel ürünler üzerinde karşılaştırmalı fitoeşdeğerlik çalışmaları, Yüksek Lisans Tezi, HÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 2009.

66) DeFeudis F. Ginkgo biloba Extract (EGb 761) from Chemistry to the Clinic. Wiesbaden: Ullstein Medical. 1998.

67) Gruenmald J, Brendler T, Taenicke C. Physician’s Desk Reference for Herbal Medicines. Thomson Healthcare Inc., Montvale. 2007.

68) Szczurko O, Boon HS. A systematic review of natural health product treatmant for vitiligo, BMC Dermatology 2009; 10: 47-96.

69) Oken BS. Ginkgo biloba. In Baský N, Qizilbash LS, Schneider H, Chui ve ark. (ed.) Evidence-Based Dementia Practice. Blackwell Science, Oxford, 2003, pp.518-23.

70) Kotakadi VS, Jin Y, Hofseth AB, Ying L, Cui X, Volate S. Ginkgo biloba extract EGb 761 has anti-inflammatory properties and ameliorates colitis in mice by driving effector T cell apoptosis. Carcinogenesis 2008; 29: 1799-1806.

71) Kotil K, Uyar R, Bilge T, Ton T, Kucukhuseyin C, Koldas M. Investigatıon of the dose-dependent antivasosrasmic effect of Ginkgo biloba extract (EGb 761) in experimental subarachnoid hemorrhage. J Clin Neurosci 2008; 15: 1382-86.

72) Odyakmaz B. Deneysel hipokside Ginkgo glikozitlerinin sitoprotektif etkisi. Yüksek Lisans, GÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 1994.

73) Tatlı İİ. 5000 Yıllık Faz 4: Ginkgo biloba. Modern Fitofarmakoterapi ve Doğal Farmasötikler 2010; 1: 34-46.

74) Akyüz S. Aesculus hippocastanum L. bitkisinin fitoterapideki yeri ve önemi. Yüksek Lisans Tezi, GÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 2010.

75) McGregor G, Fiebich B, Wartenberg A, Brien S, Lewith G, Wegener T. Devil’s Claw (Harpagophytum procumbens): an anti-inflammatory herb with therapeutic potential. Phytochemistry Rev 2005; 4: 47–53.

76) European Medicines Agency Community Herbal Monograph on Hedera helix L. folium. London. 2010. PDF Dökümanı [Erişim tarihi: 1.07.2012]

77) HagerROM. Hagers Handbuch der Drogen und Arzneistoffe. pringer Verlag GmbH & Co. KG, Heidelberg, Germany. 2006.

78) Gürkan E, Öndersev DV, Ulusoylu M, Göztaş Z, Dinçşahin N (ed.). Bitkisel Tedavi. Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Matbaa Birimi, İstanbul. 2003.

79) Nair B. Final report on the safety assessment of Mentha piperita (peppermint) oil, Mentha piperita (peppermint) leaf extract, Mentha piperita (peppermint) leaf and Mentha piperita (peppermint) leaf water. Int J Toxicol 2001; 3: 61-73.

80) Sandasi M, Leonard CM, Vuuren SFV, Viljoen AM. Peppermint (Mentha piperita) inhibits microbial biofilms in vitro. S Afr J Bot 2011; 77: 80–5.

81) Singh R, Shushni MAM, Belkheir A. Antibacterial and antioxidant activities of Mentha piperita L. Arab J Chem Doi: 10.1016/j.arabjc.2011.01.019. In press, Corrected proof..

82) Santos KC, Kurtz SMTF, Müller SD, Biavatti MW, Oliveira RMMW, Santos CAM. Sedative and anxiolytic effects of methanolic extract from the leaves of Passiflora actinia. Braz Arch Biol Techn 2006; 49: 565-73.

83) Işık N. Anksiyete tedavisinde kullanılan bitkisel ilaçlar üzerine yapılan çalışmalar. Yüksek Lisans Tezi, GÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 2007.

84) Lisotte K. Die Passionsblume (Passiflora incarnata L.)-ein bewährtes pflanzliches sedativum. Wien Med Wochenschr 2002; 152: 404-6.

85) Dhawan K, Sharma A. Antitussive activity of the methanol extract of Passiflora incarnata leaves. Fitoterapia 2002; 73: 397-9.

86) Kolodziej H, Kayser O, Radtke O, Kinderlen A, Koch E. Pharmacological profile of extracts of Pelargonium sidoides and their constituents. Phytomed 2003; 10: 18–24.

87) Gündüz S. Adjuvant artritli sıçanlarda Pelargonium sidoides’in etkisi. Yüksek Lisans Tezi, TÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 2011.

88) Schnitzler P, Schneider S, Stintzing FC, Carle R, Reichling J. Efficacy of an aqueous Pelargonium sidoides extract against herpes virus. Phytomedicine 2008; 15: 1108-16.

89) Lis-Balchin, M, Steyrl H, Krenn E. The comparative effect of novel Pelargonium essential oils and their corresponding hydrosols as antimicrobial agents in a model food system. Phytother Res 2003; 17: 60-5.

90) Lall N, Meyer JJM, Mativandlela SPN. Antibacterial, antifungal and antitubercular activity of (the roots of) Pelargonium reniforme (CURT) and Pelargonium sidoides (DC) (Geraniaceae) root extracts. S Afr J Bot 2006; 72: 232–7.

91) Kayser O, Kolodziej H. Antibacterial activity of extracts and constituents of Pelargonium sidoides and Pelargonium reniforme. Planta Med 1997; 63: 508-10

92) Boskou D, Demo A, Petrakis C, Kefalas P. Nutrient antioxidants in some herbs and mediterranean plant leaves. Food Res Int 1998; 31: 351-4.

93) Namiki M. Antioxidants, antimutagens in food. Crit Rev Food Sci Nutr 1990; 29: 273-300.

94) Kolodziej H, Kiderlen AF. In vitro evaluation of antibacterial and immunomodulatory activities of Pelargonium reniforme, Pelargonium sidoides and the related herbal drug preparation EPs®7630. Phytomed 2007; 14: 18–26.

95) Tanker M, Tanker N. Farmakognozi Cilt 2. (2rd ed.). Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları, Ankara. 1990.

96) Baytop T. Farmakognozi II. Baha Matbaası, İstanbul. 1974.

97) Austin GT. Shreve’s Chemical Process Industries. Mc Graw Hill, New York, 1984.

98) Plosker GL, Brogden RN. Serenoa repens (Permixon). A review of its pharmacological and therapeutic efficacy in benign prostatic hyperplasia. Drug Aging 1996; 9: 379–95.

99) Weisser H, Tunn S, Behnke B, Krieg M. Effect of the Sabal serrulata Extract IDS 89 and Its Subfractions on 5-alpha Reductase Activity in Human Prostatic Hyperplasia. Prostate 1996; 28: 300-6.

100) Aliaev Iu G, Vinarov AZ, Lokshin KL, Spivak LG. Fiveyear experience in treating patients with permixon (Serenoa repens “Pierre Fabre Medicament”). Urologia 2002; 1: 23–5.

101) Lowe FC, Dreikorn K, Borkowski A, Braeckman J, Denis L, Ferrari P, Gerber G, Levin R, Perrin P, Senge T. Review of recent placebo-controlled trials utilizing phytotherapeutic agents for treatment of BPH. Prostate 1998; 37: 187–93.

102) Stenger A, Tarayre J-P, Carilla E, Delhon A, Charveron M, Moore M, Lauressergues H. Etude pharmacologique et Iochimique de l’extrait hexanique de Serenoa repens B (PA 109). Gaz Med France 1982; 20: 521-23.

103) Gutierrez M, Hidalgo A, Cantabrana B. Possible Involvement of Calmodulin in the Spasmolytic Effect of Extract from Sabal serrulata Fruit on Smooth Muscle. Pharm Sci 1995; 1: 403-5.

104) Kim NC, Graf TN, Sparacino CM, Wani MC, Wall ME. Complete isolation and characterization of silybins and isosilybins from Milk Thistle (Silybum marianum). Org Biomol Chem 2003; 1: 1684-89.

105) Wagner H, Horhammer L, Munster R. The chemistry of silymarin (silybin), theactive principle of the fruits of Silybum marianum (L.). Gaertn. Arzneim-Forsch Drug Resp 1986; 18: 688-96.

106) Wallace S, Carrıer DJ, Clausen EC. Extraction of nutraceuticals from Milk Thistle. Appl Biochem Biotech 2003; 108: 891–903.

107) Luper S. A review of plants used in the treatment of liver disease. Altern Med Rev 1998; 8: 123-36.

108) Fraschini F, Demartini G, Esposti D. Pharmacology of silymarin. Clin Drug Inves 2002; 22: 51-65.

109) Gordon A, Hobbs DA, Bowden DS, Baıley MJ, Mıtchell J, Francıs AJ, Roberts SK. Effects of Silybum marianum on serum hepatitis C virus RNA, alanine aminotransferase levels and well-being in patients with chronic hepatitis C. J Gastroenter Hepat 2006; 21: 275-80.

110) İlisulu F. Thymus capitatus (L.) Hoffm. et Link üzerinde farmakognozik araştırmalar. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Doktora tezi, Ankara. 1981.

111) Özgen Ü. (2011). Thymus vulgaris, T. serpyllum, T.zygis. In: FFD Monografları. Editors: Demirezer Ö, Ersöz T, Saraçoğlu İ, Şener B. Nobel Tıp kitapevleri, Ankara. 2011, pp. 667- 75.

112) Bisset NG. Herbal Drugs and Phytopharmaceuticals. CRC Press, London. 1994.

113) Başer KHC. Her derde deva bir bitki. Bilim ve teknik. 2001; 74-77.

114) Çoban ÖE, Patır B. Antioksidan etkili bazı bitki ve baharatların gıdalarda kullanımı. Gıda Teknolojileri 2010; 5(2):7-19.

115) Akgül T, Ayyıldız A, Karagüzel E, Polat O, Astarcı M, Germiyanoğlu C. Üretra onarımını takiben lokal krem uygulaması: Histopatolojik değerlendirme. Turkish Journal of Urology 2009; 35: 180-84.

116) Sakamoto T, Mitani Y, Nakajima K. Psychotropik effects of Japanese Valerian root extract. Chem Pharm Bul 1992; 40: 758-761.

117) Uz A. Vitex agnus-castus. In: FFD Monografları. Editors: Demirezer Ö, Ersöz T, Saraçoğlu İ, Şener B. Nobel Tıp kitapevleri, Ankara. 2011, pp: 731-35.

118) Kaplanoğlu M. Premenstruel Sendrom Tedavisinde Vitex agnus-castus ve etinil östradiol-drospirenon etkinliklerinin karşılaştırılması. Uzmanlık Tezi, MÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 2006.

119) Kubista E, Müller G, Spona J. Treatment of mastopathies with cyclic mastodynia. Clinical results and hormonal profiles. Rev Fr Gynecol Obstet 1987; 82: 221-7.

120) Jarry H, Lonhardt S, Gorkow C, Wuttke W. In vitro prolactin but both LH and FSH release is inhibited by compounds in extracts of agnus castus; direct evidence for a dopaminergic principle by the dopamine receptor assay. Exp Clin Endocrinol 1994; 102: 448-54.

121) Wuttke W, Splitt G, Gorkow C, Sieder C. Behandlung Zyklusabhängiger Brustschmerzen mit einem Acastus- Haltigen Arzneimittel-Ergebnisse einer Randomisierten, Plazebokontrollierten Doppelblindstudie. Geburtshu Frauenheilk 1997; 57: 569-74.

122) Frisch H. On the treatment of mastodynia and mastopathy with Mastodynon®. Therapiewoche 1968; 34: 1354-5.

123) Prilepskaya VN, Ledina AV, Tagiyeva AV, Revazova FS. Vitex agnus-castus: successful treatment of moderate to severe premenstrual syndrome. Maturitas 2006; 5: 55–63.

124) Wuttke W, Jarry H, Christoffel V, Spengler B, Seidlova- Wuttke D. Chaste-Tree (Vitex agnus-castus) pharmacology and clinical indications. Phytomedicine 2003; 10: 348–57.

125) Gruenwald J, Brendler T, Jaenicke C. PDR for Herbal Medicines. (2nd ed.) USA, Medical Economics Company, USA. 2000, pp 362-64.

126) Orhan N, Aslan M, Orhan DD, Ergun F, Yeşilada E. In vivo assessment of antidiabetic and antioxidant activities of grapevine leaves (Vitis vinifera) in diabetic rats. J Ethnopharmacol 2006; 108: 280-6.

127) Orhan DD, Orhan N, Ergun E, Ergun F. Hepatoprotective effect of Vitis vinifera L. leaves on carbon tetrachloride- induced acute liver damage in rats. J Ethnopharmacol 2007; 112: 145–51.

128) Kemper KJ. The Center for Holistic Pediatric Education and Research Ginger (Zingiber officinale) 1999; 1-18. PDF Dökümanı (http://www.mcp.edu/herbal/default.htm) [Erişim tarihi: 25.06.2012].

129) Ojewole JAO (2006). Analgesic, Antiinflammatory and Hypoglicaemic Effects of Ethanol Extract of Zingiber officinale (Roscoe) Rhizomes (Zingiberaceae) in Mice and Rats. Phytother Res 2006; 20: 764-72.

130) Newall CA, Anderson LA, Phillipson JD . Herbal Medicines A Guide for Health-Care Professionals. (1th ed.). The Pharmaceutical Press, London, UK. 1996.

131) Sharma M, Shukla S. Hypoglycaemic effect of ginger. J Res Ind Med Yoga Homoeopath 1977; 12: 127-30.

132) Mustafa T, Srivastava KC. Ginger (Zingiber officinale) in migraine headache. J Ethnopharmacol 1990; 29: 267-73.

133) Blumenthal M (ed.). The Complete German Commision E Monographs. Terapeutic Guide to Herbal Medicines. Austin, TX: American Botanical Council, Integrative Medicine Communications, Boston, Massachusetts. 1998.

134) Demirezer LÖ. Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünlerle İlgili Yeni Yönetmelik. Modern Fitofarmakoterapi ve Doğal Farmasötikler 2011; 1: 2-3.

135) Ortaköylü GZ, Meriçli F. 2009 Rote liste Almanya Eczanelerindeki Bitkisel Preparatlar I. Fitomed 2011; 21: 40-42.

Marmara University