Editor-in-Chief Hatice Kübra Elçioğlu Vice Editors Levent Kabasakal Esra Tatar Online ISSN 2630-6344 Publisher Marmara University Frequency Bimonthly (Six issues / year) Abbreviation J.Res.Pharm. Former Name Marmara Pharmaceutical Journal
Journal of Research in Pharmacy 2010 , Vol 14 , Num 1
A research on vitamin usage habits and factors affecting this habits in istanbul
Fatma Çoşkun1, Halil Turhan2
1Namık Kemal üniversitesi Ziraat Fakültesi, Gıda Mühendisliği, Tekirdağ (Merkez), Türkiye
2GNC, GNC-Profilo, Profilo AVM No: 43 Zemin Kat NO 43 Mecidiyeköy / İstanbul, Türkiye
DOI : 10.12991/201014461

Summary

Bu araştırmada İstanbul'da 4 farklı sosyo-kültürel grubu temsil eden 1000 kişilik denek grubunun vitamin kullanım alışkanlıkları ve tercihlerini etkileyen faktörlerin belirlenmesine çalışıldı. Araştırmaya katılan denekler tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçildi ve yüz yüze görüşülerek kendilerinden konu ile ilgili soruları yanıtlamaları istendi. Araştırma sonucu elde edilen veriler, genel olarak ve aynı zaman da genel içerisindeki gruplara göre değerlendirilerek, grafik ve % oran olarak verildi. Araştırma sonucuna göre; kişilerin büyük bir çoğunluğunun düzensiz olarak vitamin kullanım alışkanlığına sahip olduğu, daha çok kendilerini iyi hissetmek, hastalıklara karşı dirençli olmak amacıyla vitamin kullanmayı tercih ettikleri tespit edildi. Daha iyi yaşam koşullarına ulaşmak için beslenmelerinde ki düzensizlik ve gıdalara olan güven kaygısı da kişileri vitamin kullanmaya yöneltmektedir. Bu noktada; vitamin tercihlerini nasıl yaptıkları ve yeterli bilince sahip olup olmadıkları incelendiğinde, sosyo- kültürel grupların birbirinden farklı olduğu tespit edildi. Kişiler beslenme ve vitamin kullanımı konusunda bilinçlendirilmelidir. Kişiler ayni zamanda, vitamin kullanımı ile ilgili tercih yaparken konusunda uzman kişilerden yardım almalıdırlar.

Introduction

Vitaminler canlıların gelişme ve hayatiyetlerinin sürdürülebilmesi için gerekli, çok az miktarda etkilerini gösteren, enerji vermeyen, fakat enerji değişimi ve besin maddelerinin metabolizmasının düzenlenmesinde etkili olan organik maddelerdir[1]. Endojen olarak sentez edilemeyen veya yetersiz derecede sentez edilen, besinlerle küçük miktarlarda alınması gereken maddelerdir. Bir kısım vitaminler besinlerde provitamin olarak bulunmakta ve vücutta aktif hale dönüşmektedir. Bazı vitaminler ise vücutta sentez edilebilir Buna örnek olarak 7-dehidrokolesterolden D vitamini sentezi, triptofandan niasin sentezi ve bağırsak florasından K vitamini sentezi gösterilebilir[2]. Vitamin eksikliğinin başlıca nedenleri yoksulluk ya da sıkı rejim nedeniyle yetersiz beslenme, beslenmeyle ilgili tabu ya da alışkanlıklar, dişlerle ilgili sorunlar ya da değişik nedenlerle dengesiz beslenmedir. Büyüme çağındaki çocuklarda, sigara içenlerde, doğum kontrol hapı kullananlarda, hamilelik ve laktasyonda, ciddi enfeksiyonlarda, ateşli hastalıklarda, sindirim sisteminde bozukluk nedeniyle ishal veya uzun süreli ilaç tedavisi sırasında vitamin gereksinimi artmaktadır. Yaşlılar, alkolikler ve uzun süre ilaç tedavisi altında olanlarda meydana gelen sindirim ve emilim bozuklukları nedeniyle vitamin eksikliği görülebilir. Gebelik ya da süt verme süresince gerek anne gerekse fetus veya bebeğin, A, C, B1, B6, B12, folik asit vitaminlerinin yanı sıra, demir, kalsiyum gibi mineral gereksinimleri artar ve bu ihtiyacı karşılayabilmek için vitamin desteğine başvurmak gerekebilir[3]. Modern yaşam, bugün almakta olduğumuz yiyeceklerin kalitesini de bozmuştur. Son zamanlarda Kanada'da yapılan bir araştırma, son 50 yılda, meyve ve sebzelerin besin değerlerinin dramatik bir şekilde azaldığını ortaya koymuştur. Londra'daki Yiyecek Politikası Merkezi'nde profesör olarak görev yapmakta olan Tim Lang'in açıklamasına göre, “Büyükbabalarımızın bir tek portakaldan almış oldukları A Vitaminini alabilmemiz için, bizim bu gün sekiz portakal yememiz gerekmektedir.” Yiyeceklerimizin besin değerlerinin düşüşü ile bazı hastalıkların artması arasında doğrudan bir bağıntı vardır ve doktor toplulukları önlem almamız gerektiği konusunda bize önerilerde bulunmaya başlamıştır. 2002 yılında yayınlanan bir makalede, Amerikan Tıp Derneği Dergisi (JAMA), “tüm yetişkinlerin vitamin desteği almalarının akıllıca olduğunu” belirtmektedir. Yetersiz ve sağlıksız bir beslenme nedeniyle oluşabilecek vitamin eksikliği sorununa karşı vitamin takviyesi kullanma eğilimi son yıllarda giderek yaygınlaşmaya başlamıştır. Vitaminler vücudumuzda doğru fonksiyon gösterebilmek için bazı minerallerin varlığına gerek duyarlar. Vitamin desteği alırken, vücudun sağlığını sürdürmek için gereken tüm maddeleri sağlayacak olan mineralleri, eser mineralleri, amino asitleri, antioksidanları biyoflavonoidleri ve bitki özlerini içeren multivitamin desteğinin araştırılması gerekmektedir[4]. Hamilelikte multivitamin desteğinin bazı anomalileri ve çocuklarda beyin tümörlerini azaltabileceği hakkında veriler mevcuttur[5]. Nisan 2003'te American Journal of Clinical Nutrition'da yayınlanan Harvard araştırmacılarının bulgularına göre Vitamin C ve E kombinasyonu ile desteklenen bayanların zihinsel fonksiyonlarında artış gözlenmiştir. Araştırmacılar bu bulgulara, 1980 yılında Nurses' Health Study adı altında yapılan çalışma çerçevesinde destek kullanmaya başlayan 14.968 denekten elde ettikleri sonuçlarla ulaşmışlardır[6]. Doktor Erkan Topuz kanserden korunmak için vitaminlerden destek alınması gerektiğini belirtmektedir. Meme, mide kanseri için E vitaminini, yemek borusu ve ağız kanseri için E vitamini ve betakaroteni, kolon kanseri için folik asiti, grip için C vitaminini, mesane kanseri için E vitamini ve betakaroteni, beyin tümörlerinde E vitaminini önermektedir. Kanser tedavisinde yüksek miktarda C vitamini de çok etkili olduğunu belirtmektedir[7]. Araştırmalar bazı vitaminlerin yaşlanma sürecini yavaşlattığını ve yaşam kalitesini artırdığını gösteriyor. Antioksidan olarak adlandırdığımız bu öğeler hücrelere serbest radikallerin zarar vermesine engel olurlar. Her insanın vücudu ve her hücre serbest radikallerle karşı karşıya kalabilir ve bu maddeler hücrenin zarar görmesine neden olur. Bu durum hastalıklara yakalanma riskini artıracak ve erken yaşlanmaya sebep olacaktır. Bu nedenle gıdalarla yeterince antioksidan almak veya gıdalarla karşılanamadığı durumlarda destek ürünlerle eksiklikleri karşılamak yaşlanmaya ve hastalıklara karşı koruyucu olacaktır. Ancak bu ürünlerin gereksiz yere veya fazla kullanımının da ters etkilerinin olabilir. Antioksidan etki gösteren vitaminlerin içinde A, C ve E vitaminleri yer alır[8]. İklim ve coğrafi bölge koşullarına göre D vitaminine olan gereksinim değişebilir. Güneşli bir çevrede, açık havada yaşayanlarda ciltte yeterli derecede vitamin sentez edildiği için bu vitamine gereksinim azalır. Kuzey ülkeleri ve derin vadi içlerindeki yerleşme yerleri gibi az güneşli yerlerde yaşayanlarda veya mesleki nedenlerle gündüz vaktini kapalı yerlerde geçirenlerde, güneş ışığının vücuda ulaşımını engelleyecek giysiler giyenlerde D vitamini gereksinimi artar. Ayrıca güneş ışığının zararlı etkilerinden koruma faktörlü krem kullanımı da D vitamini sentezini engellemektedir. Bazı ilaçların düzenli olarak kullanımı, vitaminlerin emilimi, kullanım, depolanım ve atılımını etkileyebileceğinden, vücudun vitamin dengesini bozabilir. Bu ilaçlar arasında antibiyotikler (B2 ve C vitamini gereksinimini etkiler), oral kontraseptifler (B6 ve folik asit), trankilizanlar (B2), ağrı kesiciler (folik asit, C vitamini) ve diüretikler (folik asit, tiamin) sayılabilir. Zayıflama rejimlerinin pek çoğu tek yönlü beslenmeye yönelik olduğundan, rejim yapan bir kişinin gereksinim duyduğu vitamin miktarını besinlerle karşılayabilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle, özellikle uzun süreli bir rejim programı uygulayanlara vitamin hapları önerilir. Besinler pişirme, saklama ve ısıtma sırasında vitamin kaybına uğrayabilirler. Besinler içindeki yağda çözünen vitaminler ısı hava ve ışıktan pek etkilenmezler. Tıamin (B1 vitamini), folik asid, pantotenik asid (B5 vitamini) ve askorbik asit (C vitamini) gibi suda çözünen vitaminler ise, besin maddelerinin kaynatma ve kızartılmaları sırasında kısmen parçalanırlar. Yemek suyunun atılması da, besinler içindeki suda-çözünen bir kısım vitaminlerin yitirilmesine neden olur. C vitamini tüm vitaminler içinde en hassas olan vitamindir. Örneğin portakal suyunu sıkıp dolapta bekletmekle C vitamini azalır. Bunun dışında sütte bol miktarda bulunan riboflavin sütün cam şişede güneş ışığına maruz kalımıyla bozulmaktadır[9]. Lim ve ark.[10], Royal Çocuk Hastanesi'nin farklı kliniklerine başvuran 503 anne-baba ile yaptıkları çalışmada %51'inin çocukları için en az bir çeşit tamamlayıcı kullandığını tespit etmiştir. Çalışmaya katılan anne ve babaların %19'unun vitamin ve minerale başvurduğu, %13'ünün C vitamini kullandığı ve %12'sinin ise diğer bitkisel ilaçları kullandığını belirlemişlerdir. Fox ve Wish[11], tarafından yaşlı bireyler arasında vitamin/mineral takviyesi kullanımının sıklığını tanımlamak amacıyla yapılan araştırmada, yaş ortalaması 70.5 olan kentte serbest yaşayan 12 erkek, 18 kadın toplam 30 yaşlı birey araştırma kapsamına alınmıştır. Otuz katılımcının %70.0'i (erkeklerin %75.0'i, kadınların %66.7'si) besin tamamlayıcısı aldıklarını belirtmişlerdir. Bu katılımcılar arasında yüksek okul eğitimi alanların almayan bireylere oranla tamamlayıcı kullanmalarının daha muhtemel olduğu görülmüştür. Vitamin - mineral tabletlerinin sağlığı korumak için doktorun önerisi dışında kullanılması yanlıştır. Çünkü bazı vitaminler vücutta depo edilmektedir. Fazla kullanımı karaciğerde fazla depolanmasına ve böylece vücuda toksik etki yapmasına yol açabilmektedir. Ayrıca vitaminlerin fazla alınması böbrek taşları gibi sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Doktora danışmadan sürekli vitamin kullanımı doğru değildir[12]. Günümüzde gerek beslenme alışkanlıklarındaki bozukluklar, gerekse uygulanan tarım teknikleri, gıdaların muhafaza koşulları gibi etkenler besinlerin vitamin değerlerinde kayıplara neden olabilmekte ve günlük vitamin ihtiyacımızı karşılama konusunda yetersiz kalabilmektedir. Bu da günlük yaşam kalitemiz üzerinde olumsuzluklara yol açabilmektedir. Kişilerin artan yaşam temposu ve yoğun iş hayatlarında beslenmelerine dikkat edememeleri ya da tükettikleri gıdalara yönelik kaygıları, beraberinde vitamin desteklerine yönelmelerine yol açarak, beslenmeyle alamadıklarını düşündükleri vitamin ihtiyaçlarını vitamin destekleri halinde tüketmeye yönelmektedirler. Günümüzde özellikle İstanbul gibi büyük bir metropolde günün stresi, trafik, yoğun ve yorucu iş yaşamı gibi nedenlerin de etkilediği yaşamımızı daha iyi hale getirmek amacıyla vitamin kullanımının artmaya devam edeceği düşünülmektedir. Yaptığımız bu çalışma İstanbul ilinde yaşayan kişilerin vitamin kullanımları ve tercihlerindeki bilinç düzeylerinin ne durumda olduğunu belirleme amacını gütmektedir.

Methods

Gereç
Bu araştırmanın orijinal materyalini, İstanbul ilinde farklı sosyo- kültürel yapıya sahip yerleşim bölgelerinde ikamet eden kişilerle karşılıklı olarak yapılan anketler oluşturmaktadır. Araştırma, İstanbul ilindeki vitamin kullanım değerlerini sağlıklı bir şekilde elde edebilmek amacıyla, ilin 4 farklı sosyokültürel yapıya sahip yerleşim bölgesinde yaşayan toplam 1000 kişi ile yapılmıştır.

Yöntem
İstanbul ilindeki vitamin kullanım alışkanlıkları ve bu alışkanlıkları etkileyen faktörler üzerine yapılan bu araştırmada; konu ile ilgili verilerin elde edilmesi amacıyla, İstanbul ili 4 farklı sosyo-kültürel bölgeye ayrılmıştır. Belirlenen bu 4 farklı sosyo- kültürel yapıya sahip yerleşim bölgelerinde ikamet eden kişiler, tamamen tesadüfi örnekleme yöntemi ile eşit sayıda denek olarak seçilmiştir.

Araştırmanın amacına göre araştırma kapsamında çekilecek örneğin hacmi şu şekilde hesaplanmıştır:

n = Örnek sayısı
p = Ziyaret edenlerin oranı*
q = 1-p
D = Hata Payı**
Zα ⁄ 2 = %99
*p konusunda hiçbir önbilgi olmadığı için 0,5 alınacaktır.
** 0,04 hata payı

Bu tip örneklemelerde uygulanan genel kural (p) = (q) = 0,5 kabul edilmiştir. Bu durumda sabit bir örnekleme hatası ve güvenilirlik derecesi mümkün olan en büyük örnek hacmi elde edilmektedir. Örnekleme hatasını da klasik olarak kullanılan %4 alınmıştır. Örnekleme hatası (D) % 4 ve güvenilirlik derecesi %99 (Zα ⁄ 1 = 2,53 ) kabul edilirse yapılması gereken anket sayısı (örnek hacmi), formülden hesaplanmıştır.

Tablo 1'de belirtildiği gibi sınıfların belirlenmesi ve birbirinden ayrılmasında aynı kültürel yapıyı yansıtan semtler çeşitli göstergeler göz önünde bulundurularak (gelir dağılımı, tiyatro, konser, sergi vs) sınıflandırılmıştır.

TABLO 1: İstanbul ilinde anket uygulanan deneklerin sosyo-kültürel gruplara göre dağılımı

A grubuna: Bebek, Beşiktaş, Nişantaşı, Sarıyer, Şaşkınbakkal, Levent, Şişli vb. semtlerde yaşayan kişiler,

B grubuna: Beyoğlu, Kadıköy, Üsküdar, Bakırköy vb. semtlerde yaşayan kişiler,

C grubuna: Eminönü, Fatih, Ümraniye, Kağıthane, Kartal vb. semtlerde yaşayan kişiler,

D grubuna: Bayrampaşa, Güngören, Gaziosmanpaşa, Tuzla, Sultanbeyli vb. semtlerde yaşayan kişiler dahil edilmiştir.

Ayrıca sosyo-kültürel parametrelerin dışında, kişilerin vitamin kullanım alışkanlıkları, tercihlerini yaparken danıştıkları ve bilgi edindikleri noktaları ve genel fikirlerini etkileyen diğer faktörleri de belirlemek amacıyla eğitim düzeyleri ve yaş gibi belirleyici olabilecek nitelikleri de araştırılmıştır.

Bu çalışmada anket yolu ile elde edilen verilerin oransal olarak değerlendirilmesi ve analizleri yapılarak, grafikler halinde de verilmiştir.

Conclusion

Araştırma kapsamında belirlenen bu sonuçlar doğrultusunda, sosyo-kültürel seviyenin yüksek olduğu kesimlerde vitamin kullanım oranının daha yüksek olduğu ve konu ile ilgili bilinç düzeyinin de daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Kişilerin vitamin kullanım alışkanlıklarının farklılıklar göstermesi yanında, sağlıkla ilgili konulardaki hassasiyetin tüm kesimlerde benzer olduğu da görülmektedir. Vitamin kullanımı ile ilgili tespit edilmiş en önemli problem ise vitaminler hakkında yeterli bilgi sahibi olamama ve bununla birlikte beslenme bilincinin de yeterli düzeyde olmaması olarak ortaya çıkmaktadır. Kişilerin bu konulardaki bilinç düzeylerinin arttırılması için erken yaşlarda beslenme bilincinin geliştirilmesine yönelik eğitimlerin verilmesi, gerek basın yayın, gerek görsel medya, gerekse sosyal projelerle de halkın bilinçlendirilmesine çalışılmalıdır. Önümüzdeki yüzyılda, mevcut gıda kaynaklarının sınırlı olması ve insan nüfusunun giderek artması gibi nedenlerden dolayı beslenme bilincinin önemi daha da artmaktadır. Yine günümüz hayatının temposunun oldukça yoğun olması ile birlikte kişilerin beslenmelerinde de düzensizliklerin olmasını beraberinde getirmektedir. İşte bu noktada günlük ihtiyacımız olan vitaminleri yeterli alabiliyor muyuz sorusu ortaya çıkmaktadır. Bu tür kaygıların bertaraf edilmesi ve günlük yaşam kalitesinin arttırılması konusunda vitamin takviyelerine daha çok ihtiyaç duyulacağı öngörülmektedir. Ayrıca vitamin kullanımı konuda kişilerin bilinç düzeylerinin artması ile toplum sağlığında önemli bir katkı sağlanacağı unutulmamalıdır. Günlük yaşam kalitesinin arttırılması amacıyla dengeli ve yeterli beslenilemediği dönemlerde vücudun ihtiyacı olan vitamin desteğini sağlamak gerektiği düşünüldüğünde, yaşamın bir bölümünde vitamin destekleri kullanılabilir. Kişilerin vitamin kullanımı ile ilgili tercihlerinde, vitaminler ile ilgili yeterli bilgi birikimleri yok ise konusunda uzman (doktor, beslenme uzmanı, eczacı, gıda mühendisi vs.) kişiler tarafından da bilgi alarak hareket etmeleri de ayrı bir önem taşımaktadır.

Reference

1) Ertugay Z, Elgün A, Gökalp H, Kurt A. Gıdaların Bileşimi. Gıda Bilimi ve Teknolojisi. Atatürk Üniversitesi Yayın No:671, Ziraat Fakültesi Yayın No: 301, Ders Kitapları Serisi No:53, 1994, s.49-61.

2) Gürdöl F, Ademoğlu E. Biyokimya. İstanbul, 2006, s 880.

3) Anonymous. http://www.roche.com.tr (27.10.2009) 2009,a.

4) Anonymous. http://www.beslenmedestegi.com/vitaminler (27.10.2009) 2009,b.

5) Coşkun A, Özdemir Ö. Gebelikte Vitamin-Mineral Kullanımı ve Beslenmenin İrdelenmesi. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Dergisi, 6:155-170, 2009.

6) Anonymous. http://www.gnc.com.tr Bloglar (Araştırmalar) (21.07.2009) 2009,c.

7) Anonymous. http://www.sabah.com.tr (15.08.2008) 2008,a.

8) Anonymous. http://www.arsiv.ntvmsnbc.com (27. 06. 2008) 2008,b.

9) Anonymous. http://www.roche.com.tr (27.10.2009) 2009,a.

10) Lim A., Cranswick N, Skull S. South, M. Survey of complementary and alternative medicine use at a tertiary children's hospital. J Paediatr Child Health, 41: 424-427, 2005.

11) Fox E. A, Wish K. W,. Selfreported use of vitamin mineral supplements in a pilotg study with elderly participants. J Am Diet Assoc, 96:A79, 1996.

12) Anonymous. http: www.med.fatih.edu.tr (27 10 2009) 2009,d.

13) Malhotra Y. Controlling copyright infringements of intellectual property: the case of computer software- Part two. J Systems Management, 45:12–19, 1993.

Marmara University